Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ölüler Evinden Anılar

Fyodor Dostoyevski

En Yeni Ölüler Evinden Anılar Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Ölüler Evinden Anılar sözleri ve alıntılarını, en yeni Ölüler Evinden Anılar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yüzlerce arkadaş arasında bulunduğum halde, kendimi ne kadar derin bir yalnızlık içinde hissettiğimi hatırlamıyorum. Sonunda bu yalnızlığı da sevmeye başlamıştım ya... Bu ruh yalnızlığı içinde bütün geçmişimi gözden geçiriyor, her şeyi en ufak ayrıntısına kadar hatırlıyordum. Geçmişim üzerinde düşünürken kendimi amansız bir titizlikle suçluyor, hatta bu yüzden bazen bana bu yalnızlığı bağışlayan alınyazıma şükran duyuyordum. Çünkü bu olmasaydı, ne böyle kendimi yargılayabilir, ne de geçmişimi bunca titizlikle inceleyebilirdim.
Reklam
"İşkencecilerden söz açmıştım. Çağımızda hemen hemen her kişide bir işkenceci tohumu vardır. Ama bu hayvanca duyguların her insandaki gelişimi bir değildir. Bu duyguları, diğer tüm duygularını örtmüş olanlar, korkunç, iğrenç insanlardır. İşkencecilerin iki çeşidi vardır: İlki bu işi gönüllü yapan, öteki zorunluluktan yapan. Gönüllü işkenceci,
'Toplum, işkencecileri küçük görür, ama centilmen işkencecileri değil. Henüz pek yakında olumsuz bir düşünce ortaya atıldı, ama bu da kitap sayfalarında soyut bir fikir olarak kalmaktan öteye gidemedi. Düşünceyi ortaya atanlar bile ruhlarında yanan zorbalık sevdasını söndüremedi. Çünkü bazen her fabrikatörün, her müteahhidin, işçisinin bütün ailesiyle beraber sırf kendi elinde olduğunu görmekten iç gıcıklayıcı bir zevk aldığı oluyor. Bu bir gerçektir, çünkü bir önceki kuşaktan kalan mirastan kolay kolay vazgeçmesi mümkün değildir. Tıpkı insanın ana sütünden kanına, damarına işlemiş şeylerden öyle çabucak ayrılamayışı gibi. Dönüşümler öyle çabucak olmaz. Suçun büyük bir günah olduğunu yalnızca anlamak hiçbir şey ifade etmez; ondan tamamıyla vazgeçmek gerekir. Bu da o kadar çabuk olmaz."
"Kısacası, bir insana kendi benzerine fiziksel ceza verme hakkının tanınması topluluğun yaralarından biridir; bu yara bir yandan o topluluktaki özü ve vatandaşlık duygusunu kemirirken, öte yandan önüne geçilmez bir düzensizliğe de yol açar."
"Bir zalimde hem insanlık, hem de vatandaşlık tamamıyla yok olmuştur; yeniden onurlu bir insan olması, pişmanlık duyup eski hayatına dönmesi hemen hemen imkânsızdır artık. İşin asıl kötü yanı, böyle bir başına buyrukluk kolayca topluluğa sirayet edebilir; kudret, son derece ayartıcı bir şeydir. Toplum da böyle bir etkiye kayıtsız kalırsa, bu alışkanlığın toplulukta kökleşmesi işten bile değildir."
Reklam
"Zulüm bir alışkanlıktır; insanda bu alışkanlığın kökleşmesi, sonunda hastalığa dönüşmesi mümkündür. Sarsılmaz inancıma göre, en iyi bir insan bile alışkanlıkla, sanki bir hayvanmış gibi kabalaşıp o derece aptallaşabilir. Kanla, kudretle mest olur; hoyratlığı, ahlaksızlığı, içindeki kötülüğü büsbütün geliştirir; aklı, duyguları kesinlikle doğal olmayan hareketleri yadırgamaz ve sonunda bundan zevk almaya başlar."
"Kaplanlar kadar kana susamış insanlar vardır. Böyleleri yaradılıştan aralarında hiçbir fark bulunmayan, hatta İsa'nın kanununa göre kardeşleri sayılanların vücutları, kanları, ruhları üzerinde şu ya da bu şekilde sınırsız bir egemenlik kurduklarında, eziyet etmekten bir an geri kalmazlar."
Bir sınıf insan vardır ki, çoğu zaman gayet zeki oldukları halde, arada bir alabildiğine soyut düşüncelere körü körüne bağlanırlar.
Sayfa 345Kitabı okudu
İnsanın ait olmadığı bir çevrede yapmasından feci bir şey olamaz.
Sayfa 317Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.