"'Vaktiyle işlediğin budalalıkları, oğlunu bunlardan sakınmak için mi işlediğine inanıyorsun? Hem, oğlunu Sansara'ya karşı koruyabilir misin? Nasıl yapabilirsin bunu? Öğreterek mi, duayla, tapınmayla mı, uyararak mı? Sevgili dostum, o öyküyü tümüyle unuttun mu, Brahman oğlu Siddhartha'nın öğretici öyküsünü? Bir zaman burada bana anlattığın yaşamöyküsünü? Kim Samana Siddhartha'yı Sansara'dan korudu, günahtan, açgözlülükten, budalalıktan korudu onu? Babasının dindarlığı, öğretmenlerin uyarıları, kendi bilgisi, kendi arayışları koruyabildi mi? Hangi baba, hangi öğretmen yaşamını yaşamaktan, yaşamla kendini pisletmekten, bizzat günahlara girmekten, bizzat o acı içkiyi içmekten, kendi yolunu kendisi bulmaktan alıkoyabildi Siddhartha'yı? Sanıyor musun ki, sevgili dostum, bu yolu yürümekten belki esirgenen biri olabilir? Sevgili oğlun bundan esirgenir sanıyorsun belki, çünkü onu seviyorsun, acı ve üzüntüden, düş kırıklıklarından esirgemek istiyorsun onu. Ne var ki, onun için tekrar tekrar ölüp dirilsen bile, yine de yazgısının en küçük bir paçasını koparıp alamazsın ondan.'"