Bütün bir geriye kalan, ölümün ta kendisi olan o hafifleme hissidir, ya da daha doğrusu bundan böyle daima muallakta kalacak olan o ölüm anımdır. Maurice Blanchot Ölüm Anım
Nazi isgali sirasinda Blanchot ve ailesinin kursuna dizilecekken kurtulmalarini yazar Blanchot Ölüm Anim'da. Ölmeden ölmek hissi. Kendine yabancılaşma, Alman subayin fransizca konusmasi karsisinda kendi diline yabancılaşma. Ölmeden olme hissi Dostoyevski'yi hatirlatti bana. O da kursuna dizilecekken Çar'in emriyle olumden kurtulmustu. Blanchot okuyucuya yasamin olumle anlamli oldugunu anlatmak istemiş . Yasami anlamli kilan zitliklardir aslinda. Yasam anlardan olusur var olan simdi su andir. Ölüm olmasaydı anlarin kısacası zamanın bir anlamı olmayacaktı. Bu varolusunun bilincindedir insanoglu. Ama varoluşumuz derin bir sessizlikte gizlidir. Ontolojik sessizlik.
Ölüm AnımMaurice Blanchot · Encore Yayınları · 2012189 okunma
Biliyorum; bu çözümlenemez his, onda varoluştan geriye ne kalmışsa değiştirdi, böyle düşünüyorum ben. Sanki dışardaki ölüm bundan böyle yalnızca ondaki ölüme gelip toslayabilecekti. "Hayattayım. Hayır, sen bir ölüsün".