İmam Gazâli zikretti ki: Abdullah bin Mes'ud (r.a.) şöyle derdi:
- Ben Resûlüllah'tan (s.a.v.), ölü kabrine girdiği zaman ilk karşılaşacağı şey nedir? diye sordum. Allah'ın Resûlü
- Ey İbni Mes'ud, senden önce hiçbir kimse bana bundan sormamıştır. (Kabrine girdiği zaman) ilk olarak ölüye mezarlar arasında dolaşıp araştırma yapan ve Rü'man adındaki bir melek nida ederek:
- Ey Allah'ın kulu, amelini yaz, der. Kul: - Yanımda divit (kalem), kâğıt yok ki, der. Melek:
- Heyhat, kâğıdın kefenindir, tükürüğün mürekkebindir, parmağın da kalemindir, der ve kefeninden bir parça keser. Sonra o kul dünyada yazı yazmayı bilmese bile (amellerini) yazmaya başlar. Sırada, tek bir günde (olduğu) gibi sevapları ile günahlarını hatırlayıp yazdıktan sonra melek o parçayı dürüp büker ve ölünün boynuna asar, buyurdu. Sonra Allah'ın Resûlü:
- Her insanın amelini kendi boynuna dolayıp astık, meâlindeki âyeti okudu.
Sayfa 112 - Bedir Yayınları