Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ölüm Odası - B-Yedi Giriş

Salih Mirzabeyoğlu

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
KALB ve YÜREK...
- "(...)Ebu Musa Eş’ari Hazretlerinin naklettiği bir Hadîse göre, kalb sahraya düşmüş öyle bir kuş tüyüne benzer ki, rüzgârlar onu her yöne çeker, çevirir. Kalb ile yürek arasındaki fark, (zaman ve mekân gibi), kalbin yürekte bir merkez olmasıdır. Cevherî, kalb ile yüreği aynı mânâda görür. (Nitekim kalb madde mânâsıyla alırsak, yürekle arasında bir fark kalmaz.) Ama Zerkeşî’nin ifâdesine göre, yürek kalbin perdesi (kalıbı, zarfı, mahfazası) kabul edilebilir. Allah Resûlü’nün, KALBİ YUMUŞAKLIK ve YÜREĞİ YUFKALIKLA vasıflandıran bir hadîsi, birinin MÂNÂ ve öbürünün MADDE hususiyetini belirtmek bakımından, maddî kalbi, mânevî kalbten ayıranlarca bir senettir. Bazı din büyüklerine göre, ilim ve şecaat gibi mânâlardan ne varsa, hepsi kalbi terkib ve teşkil ederler. Allah’ın kalbi andığı yerlerde daima akla ve ilme işaret olunmuştur...
Sayfa 261 - 262 İBDA YayınlarıKitabı okudu
HAYET MAKAMI...
Muhyiddin-i Arabî Hazretleri: - “İlimde en yüksek makam, hayret makamıdır!”
Sayfa 508 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
VİCDAN, TAKVA ve ŞERİAT...
Vicdanın dört unsuru ve ruhun dört seçkinliği (havassı) olan “irade, zihin, his, Rabbanî lâtife”nin her birinin, belirli bir gayesi vardır. İradenin ki, Allah’a ibadet; zihnin, marifetullah; hissin, Allah’a muhabbet; lâtifenin, müşahedetullah... Takva denilen kâmil ibadet, dördünü ihtiva eder; şeriat, bunun ölçülendiricisidir...
Sayfa 71 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
İBADET İÇİN YARATILDIK ve DUA İBADETTİR...
Hâlimiz fena; iradesi Allah’ın iradesi olmuş olmayan, ne yapsın, ne eylesin? Bu da, korku ve tereddüd, duadan kaçınıcı, yahut şaşkın bir psikoloji doğuruyor; hani “aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık!” misâli... Evvelâ, ibadet için yaratıldık ve dua ibadettir; çeşitli mânâlarıyla..."
Sayfa 512 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
HİKMET İÇİN HİKMET Mİ? ALLAH İÇİN HİKMET Mİ?..
İnsanda fıtri-doğuştan gelen vicdanî hareketle, şeriatın hükmüne tâbi vicdanî hareket arasındaki fark, aslında birinci ikinciye tâbi bir gelişmişlik içinde olması gerekerek, hikmet için hikmeti sevmeyle, Allah için hikmeti sevmek arasındaki fark gibidir. Bu yüzden, birinde vicdana hitabedeni farketmeme veya aldırmama veya aykırı davranma bir müeyyidesizlik belirtirken, diğerinde vicdana yol göstermek ve onu mecburi kılmak var..."
Sayfa 71 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
HEBÂ ve HEYULÂ...
Hebâ: Suretlerde şekillenir, fakat kendisi değişmez; bu bakımdan, su ve havaya benzer. Her suret, heba’da zuhur eder. Su ve havanın suretleri bile, heba’da mevcuttur. Bu suretler, hebâ cevherindeki mânâlardır. Her suretin hebada şeklinin bulunması, her suretin hebâ olması, suretin hebâdan bir parça olması demek değildir. Varlık ile nitelenmiş, boyandığı nurla kendini izhar etmiş olan hebâ, Allah’ın cisimlerin suretlerini içinde yarattığı bir maddedir. Hebâ’da, küllî cisimde zâtlarının ortaya çıkışından önce, keşif sahibinin müşahede ettiğinde gördüğü, âlemin suretlerinin ilmi vardır. “Buharın benzediği, yaratılmış en yüce şey, Allah’ın âlemin suretlerini içinde yarattığı HEBÂ’dır”... Burada HEBÂ, hayâli andırıyor ki, HEYULÂ’nın lûgat mânâsı içinde bu var: Zihinde tasarlanan, korkutucu hayâl..."
Sayfa 99 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
LÂ SIRRI...
Şu görünen âlem ve bunun idrakine dair her şey HİÇ’e delil olduğu gibi, bu hiçlik de Allah’ın vücud sıfatında bir gölge-gölgeden olduğu aklî zaruret bakımından kabul, Allah’a delildir. Birinci durumda varlığı kendinde toplayan bir keyfiyetsizlik, ikinci durumda “her şey Allah’tan”, “Allah’tan başka her şey bâtıl” buyuran Peygamber sözünün hikmeti. Kelime- i Tevhid’deki “LÂ-Yoktur” sırrı..."
Sayfa 361 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.