Ölüme Yazgılı Şehir sözleri ve alıntılarını, Ölüme Yazgılı Şehir kitap alıntılarını, Ölüme Yazgılı Şehir en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Şehirdeki bütün akıllı insanları tanıyorsun galiba," dedi Andrey.
"Zaten çok sayıda değiller," dedi İzya elini tekrar kağıt yığınına daldırırken. "Kaldı ki akıllı insanlar gazetelere nadiren yazarlar."
"Çözümsüz bir problemle cebelleşen her insanı manyak diye tanımlıyorsanız, bu durumda manyaktı. Sen," dedi parmağıyla Heiger'i işaret ederek, "onu anlamazsın. Sen sadece çözümü olan problemlerle uğraşan insanlardansın."
Bir karikatür: Tahıl yığınının üzerinde oturmuş şişko belediye başkanı -şehir silolarından kaybolan tahıl olduğu belli- karanlık suratlı suçlu tiplere silah dağıtıyor. Altındaki yazı: "Hadi bakalım, çocuklar, tahılın nereye gittiğini anlatın şunlara!"
Sal gezsinler rahatça yahu, ne edecen düzene sokup falan?!
"Doğru!" dedi İzya onaylar bir tavırla. "Tabii ki tasma takılmaz. İlk işe yarar sonuç böylece ortaya çıkıyor: babunların varlığını gizlemek. Hiç yoklarmış gibi davranmak. Ama ne yazık ki bu da mümkün değil. Çok fazla sayıdalar, bizim yönetimimiz ise mide bulandıracak kadar demokratik. Bu noktada son derece basit ve parlak bir fikir doğuyor: babunların varlıklarını düzene sokmak! Kaos ve pisliği ortadan kaldırmak ve bu suretle onları, mükemmel belediye başkanımızın idaresine içkin olan ahenkli bir düzenin unsuru haline getirmek! Dilencilik eden ve serserilik yapan sürüler ve çetelerin yerine tatlı ev hayvanları. Ne de olsa hepimiz hayvanları severiz!
...Yaptıklarını, çalışkanlığını, sabrını biliyorum. Kötü kişilere katlanamadığını da biliyorum. Elçi olmadıkları halde kendilerini elçi diye tanıtanları sınadın ve onları yalancı buldun...
Yeni Ahit, Vahiy 2:2.