Kilisenin ortasındaki koridor artık yıpranıp pürüzsüzleşmiş farklı boylardaki taş levhalarla döşeliydi, aralarına antik mezar taşları serpiştirilmişti. Bana en yakın olanına bir kafatası oyulmuştu, altına ortaçağda yaşamış bir taş ustası kasvetli bir mesaj yazmıştı:
Sen şimdi nasılsan, bir zamanlar ben de öyleydim.
Ben şimdi nasılsam, sen de öyle olacaksın.