Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Telomer Gerçeği

Ölümün ve Yaşlanmanın Evrimi

Ali Demirsoy

Ölümün ve Yaşlanmanın Evrimi Sözleri ve Alıntıları

Ölümün ve Yaşlanmanın Evrimi sözleri ve alıntılarını, Ölümün ve Yaşlanmanın Evrimi kitap alıntılarını, Ölümün ve Yaşlanmanın Evrimi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zamanın kütleçekimine bağlı bir parametre olduğu çağdaş fizikte kanıtlanmış durumdadır. Kütleçekimi arttıkça zaman yavaşlamaktadır. Zaman, kütlenin olduğu yerde işleyen bir süreçtir. Kütle yok ise zaman da başlayamaz. Bing Bang'e kadar bilinen bir kütle yok.
Sayfa 19 - ASİ KİTAP
Her ne kadar bizim siyasetçilerimiz edindiklerinin faturasını ödemiyor görünüyorlarsa da Evren'de kazanılmış her özelliğin, ödenmesi gereken bir faturası vardır.
Sayfa 12 - ASİ KİTAP
Reklam
Her organelin oluşumu dünyadaki bir koşulun eksikliği örneğin temel besin maddelerinin eksilmesi sonucu kloroplastın evrimleşmesi ya da fazlalığı (kloroplastın ortaya çıkışına bağlı olarak atmosferdeki oksijen miktarının artması ve bunun da mitokondirilerin evrimleşmesine neden olması gibi) ile canlı bünyesine eklenmiş ve gittikçe karmaşıklığa doğru basamak basamak çıkılmıştır.
Bu dünyada hakkını alamayan kişi, hıncını öbür tarafta alacağını söyleyen düşüncelere adeta tapmıştır. İşte dinleri ayakta tutan, insanoğlunun bu hıncı olmuştur. Hele bu haksızlıkları yapanların öbür tarafta "Sümer inancıyla cehennemde" eza-ceza-cefa göreceğini, kendisi gibi horlananların ve aşağılananların ise "Sümer inancıyla cennete" gideceğini hayal ettiği gibi lüks bir yaşam süreceğini söyleyenlere düşünmeden biat etmiştir. Bu nedenle tarihin her döneminde, her toplum cennetini ve cehennemini, isteklerine, arzularına ve korkularına göre tarif etmiştir.
önce bize evreni tanıtan duyularımızın neden sanal olduğunu bilmemiz gerekiyor. Daha açık bir anlabmla; benim kırmızı, mavi, sarı dediğim renkler evrenin yapısındaki gerçek bir tanım değildir, sanaldır. Esas olan elektromanyetik dalgaların titreşimidir. Evren' de ses yoktur. Bu nesnelerin titreşim düzeyiyle ilgili sanal bir tanımdır. Evrende sıcak ya da soğuk diye bir tanımlama yoktur, bu elektronların konumlanmasıyla ilgili algılamadır. En önemlisi, zaman öncesi olmayan bir kavramdır; kütleçekimiyle (gravitasyonla) çıkınışbr. Bütün bunlar; fiziksel ve kimyasal Evren ile beyin arasında yer alan duyu organlarımızın algılama biçimlerini beynimizin çevreyi daha kolay tanıması için sıfatlara büründürmesidir. Bunları anlayabilmek için Evren'in, bir önceki Evren' den algıladığımız Evren' e dönüşümünü bilmemiz gerekiyor.
Bing Bang yaşanmadan önceki evrede var olduğunu varsaydığımız mezon, telon, nötrino, pozitron, graviton ve Higgs bozonu vb, Evren' deki hiçbir maddeyle etkileşemezler. Yani Evren' deki tüm malzeme, enerji düzeyleri ne olursa olsun bu parçacıklar için saydamdır; tabiri caizse, bir taraftan girip etkileşmeden, diğer taraftan değişime uğramadan, kırılmadan, varsa enerjisinden yitirmeden, varsa hiçbir fiziksel özelliğini yitirmeden çıkar.
Reklam
Tabii ki de benim dediğim doğru
"herkes kanser olabilir, ama bana olmaz; herkes trafik kazası geçirir, ama bana uzak; çoğunluk yanlış düşünüyor, benim dedi- ğimi doğru; benim dediğimi kimse anlamıyor; benim görünüşüm herkesten daha fazla çekici" şeklinde bireyin kendini daha özel bir varlıkmış gibi algılamasına neden olur. Biz buna aklını beğenme de diyebiliriz. Eğer iyi bir evrensel eğitim almamışsanız bu sanal duyunuzdan bir türlü kurtulamaz- sınız ve başınız da beladan eksik olmaz.
İnsanın evrimleşme süreci içinde; gerek başka türlere gerek kendi türünün diğer bireylerine karşı varlığını koruyabilmek için benlik duygusunu merkeze alma zorunluluğuna "Antroposentrik Görüş " denir.
Tarihin her döneminde,her toplum cennetini ve cehennemini,isteklerine,arzularına ve korkularına göre tarif etmiştir.
En dindar insanın bile öbür dünyaya gitmemek için direnmesi aslında inancını yaşamının hiçbir evresinde cesaretle yargılamamasından kaynaklanır, çünkü bilgisizlik kuşkuyu artırır...
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Sıcaklık, günümüzde kullandığımız termometrede eksi 273 dereceye düşerse elektronların yörüngede dolaşması sonlanır ve elektronlar çekirdeğin üzerine düşerek taşıdıkları enerjiyi sıfırlarlar ve böylece hiçbir hareketin olmadığı, atomların yörüngelerin kalkması ve birbirine kafa kafaya yanaşmaları nedeniyle birim hacimde yaşadığımız dünya ölçülerine göre inanılmaz kütle yoğunlaşması görülür. Bir santimetreküpü trilyonlarca ton gelen bir yapı oluşur. Kara deliklerde zamanın değişmesi bu nedenledir.
Evreni bütünlük içinde tutan dört kuvvet
Kuvvetli etkileşim (çekirdek içi kuvvetler=l), Elektromanyetik etkileşim (elektron ile çekirdek arasındaki etkileşme = 10^-3), Zayıf etkileşme (radyoaktif etkileşme=10^-10) ve Kütleçekimi = gravitasyon (kütleler arasındaki etkileşme kuvvetleri = 10^-49).
Canlıların tümü, maddenin değişik enerji düzeylerini, daha bilimsel bir tanımla, değişik frekanslı dalgaları, değişik algılar halinde belirlemektedir; ama bu dalga profillerine baktığımızda gerçekte, evrende ne gördüğümüz gibi bir renk, daha doğrusu tanımladığımız gibi ışık, ne işittiğimiz gibi ses ve ne de algıladığımız gibi bir sıcaklık mevcuttur. Duyu organlarımız, dış çevre ile beyin arasında bizi yanıltmakta ve beyinde, kapsamı sınırlı yorumlara neden olmaktadır. Bu ise çevremizdeki ve evrendeki gerçekleri tam anlamıyla anlamamıza engel olmaktadır. Eğer, biz Evren'in sırlarına ve temel yapısına gerçek anlamda erişmek istiyorsak, ne gariptir ki, beş duyunun dışında en azından onların koşullandırmasından meydana gelen sınırlı yönlenmelerden kurtulmuş olarak düşünmemiz gerekecektir. Bunu başaramayanlar yaratılışçı, başarmaya çalışanlar ise evrimci oluyorlar.
Zamanın kütleçekimine bağlı bir parametre oldu ğu çağdaş fizikte kanıtlanmış durumdadır. Kütleçekimi arttıkça zaman yavaşlamaktadır. Zaman, kütlenin olduğu yerde işleyen bir süreçtir. Kütle yok ise zaman da başlayamaz. Bing Bang' e kadar bilinen bir kütle yok. Bu dönüşüm sırasında Higgs bozonlarından (parçacıklarından) kütle ortaya çıktığı sanılıyor.
Germoplazma yani gemmulalar yeni bir bireyi oluşturur. Bu özellik bundan sonraki canlılara aktarılmış olan bir özelliktir. Örneğin biz insanlar öldüğümüzde vücut hücresi olarak bilinen somatoplazma leşi oluşturur; ancak germoplazma olarak niteleyeceğimiz testis ve ovaryum yeni canlıları oluşturduğu için bir anlamda ölümsüz olarak nitelendirilir.
223 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.