İslam Tarihinde Emevilerin yerine Abbasilerin geçmesi, sadece bir hanedan değişikliği olmayıp, aynı zamanda bir dönüm noktasını ifade eden bir ihtilaldir.
İhtilalin mimarı ve fikir adamı olduğuna inandığımız Muhammed b Ali, yaşadığı toplumun sıkıntılarına vakıf olmuş birisidir. O, devletin tek yanlı bir politika güttüğünü, mevalinin zulüm altında ezildiğini, Emevi iktidarının sadece kendi yandaşlarının menfaatine uygun hareket ettiğini, onlar kadar hak sahibi olan diğer Müslümanların iktidarın nimetlerinden faydalanamadığını müşahede etmiştir. Kanaatimizce bu durum, İslam devletini daha iyi yönetmek için abbasoğullarının iktidara gelmesi gerektiğine inanan Muhammed b. Ali'yi ihtilali başlatmaya önemli ölçüde motive etmiştir.
Sayfa sayısı az, hemen bitirebileceğiniz, akademik bakış açısıyla neşredilmiş olduğu için maneviyat vurgusu çokta olmayan bir kitaptı. Fakat önceki islam tarihi üzerine yaptığım okumalar ümmetin içine düştüğü ahval beni etkilediği için bu konular üzerine ya ibret al ya da sus felsefesiyle bu yorumu yapmaktan kendimi alamıyorum ; Işığa bu kadar yakınken kılıçların ve fitnelerin karanlığında kalmak tabiun ve etbeu tabiun neslinin makus kaderi olsa gerek. Bu karanlıkta yinede bize ilim adına o kadar ışık saçmaları islamın nurunun büyüklüğünün delillerinden. Abbasi halifesinin icraatlerini okudukça zamanında kaos ve anarşiyle müslüman alemini perdelenmeseler günümüze ne ilimler ulaşırdı tahayyül dahi edemiyorum.Belki de insanın varolan potansiyelini rahatlığın verdiği rehavet köreltiyodur. Belkide sahrada açtıkları için bu çiçeklerin kokusu tüm dünyaya yayılmıştır. Asrı saadete benzeyen bir toplumun özlemi yakıp kavursun ciğerlerimizi. Çok kıymet verdiğim arkadaşımın hediyesi. Maraş otogarında bismillah diyip Konya otogarında sonlandırdığım bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.
Keyifli okumalar diliyorum...