Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ömer bin Abdülaziz

İmadüddin Halil

Ömer bin Abdülaziz Gönderileri

Ömer bin Abdülaziz kitaplarını, Ömer bin Abdülaziz sözleri ve alıntılarını, Ömer bin Abdülaziz yazarlarını, Ömer bin Abdülaziz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Allah'ın hakkımda takdir ettiklerinin dışında hiçbir şeye karşı muhabbetim kalmadı." Ömer bin Abdülazîz
Kendisinden sekiz asır sonra gelen İbn Haldun, uzun yıllar süren tecrübeleri ve engin bilgisiyle hazırladığı başyapıtı Mukaddime'de, Ömer b. Abdülazîz'in basiretini ve bilgeliğini şu sözlerle tasdik ediyordu: "Yöneticilerin ticaretle uğraşması topluma zarar verir, vergi idaresini bozar!"
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
Bu maksatla görevlilerinin herhangi bir ticaret faaliyetinde bulunmalarını yasaklıyordu: "Valilerin yönettikleri şehirlerde ticaret yapması uygun değildir. Yönetici her ne kadar haksızlık yapmamak için adaletle hareket etmeye gayret etse de bazıları konumundan dolayı onu tercih eder, görevlileri onun adını kullanarak işlerini yapar, normal bir tacirin ulaşamayacağı imkânlar hemen onun önüne seriliverir."
Sayfa 155 - A.g.e. s.99.Kitabı okudu
Basra valisi toprağı gasp edilen bir adamı halifeye göndermişti. Ömer ona arazisini geri verdikten sonra yanına gelmek için ne kadar para harcadığını sordu. Adam şaşırarak: "Ey müminlerin emiri! Sen bana değeri yüz bin dinardan fazla eden toprağımı geri verdikten sonra bir de yol masrafımı mı soruyorsun? Yaptığın iyilik bana yeter de artar bile. Yol masrafımı ödemene gerek yok." Dedi. Ömer: "Ben sana sadece hakkın olanı geri verdim." cevap verdi ve sonra da adamın yol masrafları için kendisine altmış dirhem verilmesini emretti.
Sayfa 153 - İbn Abdülhakem, a.g.e. s.146-147.Kitabı okudu
"Yüce Allah'a yemin ederim ki, yeryüzünde hakkından gelmediğim tek bir zulüm dahi kalsın istemem! Eğer bu zulümlerden birini kaldırmak için organlarımdan birini feda etmem gerekse ve ben bunun acısını iliklerime kadar hissedecek olsam dahi yaparım. Organlarım tekrar tekrar yaratılarak bu olay binlerce kez gerçekleşse dahi zulümler kalksın diye gözümü bile kırpmam, hepsini feda ederim. Bütün zulümleri def etsem, yine de kendi nefsimi hesaba çekmeyi bırakmam!"
Sayfa 148 - İbn Abdülhakem, a.g.e. s. 147-151.Kitabı okudu
"O, paranın kan olduğuna ve bu kanın hakkı olan damar dışında bir yerde akmaması gerektiğine inanıyordu. Nasıl ki kan damardan çıkınca ölüme doğru giden yolculuk başlıyorsa para da kullanılması gereken alanın dışında harcanınca ülkeyi helake sürüklüyordu. Bu sebeple, devletin mal varlığının gösteriş ve lüks için kullanılmasına şiddetli bir şekilde karşı geliyordu."
Sayfa 147 - Nedvî, a.g.e. c.2. s.34.Kitabı okudu
Reklam
"Görevlilerinden; Müslümanların malları konusunda son derece hassas davranmalarını, haksızlık yapmamalarını, bu mallardan ancak ihtiyacı olduğu kadarını kullanarak israfa bulaşmamalarını, -bugünkü hükümetlerin yaptıklarının aksine- nefislerine karşı cimrileştikçe cimrileşmelerini, Müslümanlara karşı ise alabildiğine cömert davranmalarını istiyor ve bu konuda kararlı bir şekilde hareket etmelerini emrediyordu."
Sayfa 146 - Nedvî, a.g.e. c.2. s.34.Kitabı okudu
Ömer hangi şekilde olursa olsun nefsinin faydasına olacak her türlü haksızlıktan, sömürü faaliyetlerinden, heva ve hevesinden kendini tamamıyla soyutlayıp uzaklaşıyor, ancak bu konularda çok ağır imtihanları atlattıktan sonra etrafındakileri de doğru yollara ulaştırmak için çabalıyordu. İşte bu yol Peygamber Efendimizin "(s.a.v)" ve ondan sonra gelen yetkin halifelerin izlediği yoldu.
Sayfa 143Kitabı okudu
Onun kendisine şiar edindiği söz şuydu:
"Her ne yaparsam yapayım, her şeyden evvel ilk nefsimle başlamalıyım." Sonra bu gayretini kendi iç dünyasından dışarıya doğru çıkartıyor ve herkes iyi, güzel, doğru işlerle uğraşsın diye mücadele ediyordu.
Sayfa 143Kitabı okudu
Yüce Allah'ın değişmez kanunudur ki: Açık, kesin, sağlam bir hakikat varken bunu bırakarak başka şeylerle uğraşmanın sonu her zaman zulüm karanlıklarında parçalanmak, helak olmak ve kaybolmaktır.
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
Sakın, 'Düşmanımız bizden daha günahkâr ve daha şerlidir. O yüzden ne kadar isyankâr olsak da onlar bize musallat olup yenemezler!' demeyin. Nice topluluklar kendilerinden çok daha isyankâr kavimler tarafından yok edilmiştir. Yüce Allah'tan düşmanlarınıza karşı yardım isteğiniz gibi nefislerinize karşı da yardım dileyin!
Sayfa 131 - İbn Abdülhakem, a.g.e. s. 84-87Kitabı okudu
Komutana, kendisini ve yanındakileri düşmanından korumasından daha fazla Allah'a isyandan korumasını emrediyorum. Çünkü günahlar, bana göre düşmanın tuzaklarından daha tehlikelidir.
Sayfa 130 - İbn Abdülhakem, a.g.e. s. 84-87.Kitabı okudu
"Eğer hasta bir arkadaşının yarasını kızdırılmış demirlerle dağlamadan tedavi edebiliyorsan, önce o tedavi yöntemini uygulamalısın!" Diyerek uyardı. İşte bu hikmetli sözün gayesi şudur: düşmanına kılıç kaldırmak mecburiyetinde kalmadıkça, onunla tartışırken bilgelikle hareket et ve nasihatlerini tatlı dil, güler yüzle güzelleştir.
Sayfa 118 - İbn Abdülhakem, a.g.e s.62.Kitabı okudu
Hatta söylendiğine göre, sadece Horasan valisi Cerrâh'ın çalışmaları sonucu dört bine yakın insan İslam ile müşerref olmuştu.
Sayfa 106 - İbn Sa'd, a.g.e. c. 5. s. 285; Arnold, a.g.e. s. 102.Kitabı okudu
287 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.