Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
On Dakika Otuz Sekiz Saniye
Elif ŞafakEn Yeni On Dakika Otuz Sekiz Saniye Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni On Dakika Otuz Sekiz Saniye sözleri ve alıntılarını, en yeni On Dakika Otuz Sekiz Saniye kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitabı okumadan önce olumlu yorumların yanında bir çok da olumsuz yorum okudum o nedenle biraz tereddüt ederek başlamıştım. Ancak Tekila Leyla ve su kardeşlerinin öyküsü gerçekten çok hoşuma gitti. Sadece kitabın bölümleri arasında geçişlerde bazen bütünlük bozuluyor ama gayet keyifli okuduğum bir kitap oldu .
Kitap leyla adli ana karakterimizin copte olu bulunmasiyla basliyor ve bedenen olu olsa da leyla kitabin adindan da gorebildigimiz uzere on dakika otuz sekiz saniye boyunca beyni calisir bir sekilde gecmisteki bazi yasanmisliklarini hatirliyor. Yazar da bize kitap boyunca leylanin zihninde canlanan bu olaylari anlatiyor. Daha once de elif safak okumus biri olarak kitaba gercekten bayildim. Yazar her kitabinda okurlarini apayri dunyalardan apayri hikayeleri olan essiz insanlarla bulusturuyor ve bu ozelligini bu kitabinda da yine hakkiyla yerine getirmis. Bana kalirsa ana karakter leyla kesinlikle sira disi biri. Ozgurlugune duskun, deli dolu, hayati dibine kadar yasayan ve korkularinin ustune gitmeyi bilen ve bu yonuyle de boyle insanlarin okurken kendinden parcalar bulacagi bir karakter. Ama yine de disaridan cok cesur gorunen her kisi gibi hayatinda bazi kirilma anlari olmus ve ruhunun aslinda en derinliklerindeki o dalgali denizin durgun sularini da gorebildigimiz bir kisilik. Bu yonuyle de insanin kendi icindeki ufak tefek zitliklarina guzel bir deginme oldugunu dusunuyorum. Kelimelerin nasil aktigini fark edemeyip tek nefeste okuyup bitirilebilecek oldukca tadinda bir kitapti. Bayildim.
Leyla.... Tekila Leyla... Beş Kadim Dost... D/Ali ve nicesi...
Küçük yaşta amcasının tacizine uğrayan, bunu öğrenen babası ve tüm ailesi tarafından bu hususun rezalet olduğunu düşünmeleri nedeniyle ört pas edilmek suretiyle istemediği bir evliliğe zorlandığı , ailesi tarafından dayatılan hayatı yaşamayı reddedip Van'dan İstanbul'a kaçtığı esnada kötü insanlarla karşılaşması üzerine hayat kadını olan Tekila Leyla...
Farklı hayatları yine bir araya getirmeye çalışmış yazar kitabında... Yabancı değilim aslında kitaptaki karakterlere yaptığım iş gereği kaç kere rastgeldim bilmiyorum böyle hayatlara.... Keza ülkemizde de çokca fazla karşılaşıyoruz bu tür hikayelerle... Kurgusu yönünden basit, değindiği konular yönünden oldukça güzel ve akıcı bir kitaptı... aynı zamanda da oldukça ağır hüzünlü... #elifşafak a bu kitap ile uzun ara veriyorum.... Tekila Leyla'ya Sevgilerle...⚘️
Uzun zamandır yabancı yazarlarla devam ediyorum derken Elif Şafak ın bu kitabı gözüme ilişti ve okudum. Eskiden Elif Şafak’ın birkaç romanını beğenerek okumuş birisi olarak söylüyorum ki bu kitabını okumayarak çok da bir şey kaybetmiyormuşum. Baştan açık konuşmuş olayım. Ya ben o zamandan bu zamana kaliteli yazarlar ve romanlarla ilerledim ya da Elif Şafak eski başarısını kaybediyor.
Kitabın ilk sayfalarında Van’da yaşayan iki eşli bir aileyi okurken sonraki sayfalarda bu ailenin ilk çocuğu Tekila Leyla’nın ölümüne kadarki yaşamını bölüm bölüm geriye dönüşlerle okuyoruz. Ölümüne kadarki diyorum çünkü kitaba Leyla’nın bir çöp konteynırına atılmış ölü bedeniyle başlıyoruz. ama on dakika on sekiz saniye boyunca beyin ölümü tam olarak gerçekleşmediğinden ölümüne kadar geçen her bir dakikayı hayatındaki belli kesitlerin bölümleri olarak öğreniyoruz. Leyla sevgisiz bir büyümüş bir kız çocuğu olarak az biraz serpilince aile evinden İstanbula kaçıyor ve yolsuzluktan mı dersiniz parasızlıktan mı hayat kadını oluyor. Bizde Leyla’nın hayat hikayesini okuyoruz.
Gerek konusu gerek de dil kullanımı olsun basit bir kitap okudum düşüncesi ile bitirdim. Hele o Leyla’nın arkadaşlarının mezar kazmaya gittiği sahne… Gereksiz diyaloglar ile heyecan yaratılmaya çalışılırken tam bir saçmalıklar yumağı oluşmuş. Yoğun ve edebi bir dil beklentisi içerisine girerseniz hayal kırıklığı yaşarsınız. Öyle çok düşünmeden okuyayım gitsin; kafam dağılsın derseniz buyurun.
Bir kadının hayatla zorlu mücadelesi. Asla vazgeçmeyeşi ne olursa olsun mücadeleye, hayata tutunmaya devam etme hikayesi. Kitabın her bir sayfasında yaşananlar yüreğinizi sızlatıyor. Üzülüyorsunuz. Kitap sizi içine çekip o hayata götürüyor. Kitabın sonunda ise gözyaşlarınızı tutamıyorsunuz.
inceleme yazıp yazmama konusunda epey düşündüm. sonuç, buradayım.
eminim ki bu satırları okuyan herkesin yargıladığı birileri olmuştur. yaşam tarzı, düşünceleri, verdiği kararlar, zor anlarda verdiği tepkiler ve daha nicesi size "garip" geldiği için iğneleyici gözlerle bakmışsınızdır. bu kitaptaki 5 kadim dostu tanısaydınız eminim ki onlara da öyle bakardınız.
merak etmeyin, tahminen ben de yargılamaktan alıkoyamazdım kendimi..
empati gerçekten zor bir şey. ne yaşadığı, ne hissettiği hakkında zerre fikrinizin olmadığı insanın yerine kendizi koymak, üstüne üstlük onu anlayışla karşılamaya çalışmak çok daha zor. çünkü bazı durumlarda sahip olduğumuz değerlerin dışına çıkmak zoru geçtim, imkansız bir hâle bürünüyor.
tekila leyla, nostalji nalan, hollywood hümeyra, cemile, zeynep122, d/ali ve sabotaj sinan'ın hayatları tam da böyle.
ahlaki değerlerimize aykırı geldiğinden yan gözle baktığımız bu insanların ne zorluklar yaşadığından zerre haberimiz yok ve hiçbir zaman olmayacak.
umarım uçsuz bucaksız, hür denizinde mutlusundur tekila leyla..
youtu.be/_vuy-RY2s3k?si=...