Öncelikler Fıkhı

Yusuf el-Karadavi

Öncelikler Fıkhı Sözleri ve Alıntıları

Öncelikler Fıkhı sözleri ve alıntılarını, Öncelikler Fıkhı kitap alıntılarını, Öncelikler Fıkhı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir Çin atasözünde şöyle denilmiştir: Fakire balık yedirmek yerine, ona balık yakalayacağı bir ağ hediye et.
Sayfa 126Kitabı okudu
Sistemlerden Önce Nefisleri Değiştirmek
Islah alanındaki önemli önceliklerden biri, toplumdan önce ferdin yetiştirilmesine önem vermek veya sistemlerden ve kurumlardan önce nefisleri değiştirmektir. En iyisi bizim bu hususu ifade ederken Kur'an'ın kullandığı "İçindekini değiştirmek" tabirini kullanmamızdır. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur:"...Gerçek şu ki, insanlar kendi iç dünyalarını değiştirmeden Allah onların durumunu değiştirmez..." (Ra'd, 11.) Buna göre her türlü ıslahın veya değişikliğin ya da toplumsal yapılanmanın esası, fertten başlamaktır. Bütün yapılanmaların aslı budur. Zira tuğlaları arasında boşluk, zayıflık ya da bozukluk olunca sağlam ve güçlü bir yapı oluşturma ümidi yoktur. Tek bir insan toplum binasının duvarının ilk tuğlasıdır. Bundan dolayı gerçek Müslüman bir insan oluşturmak ve onu mükemmel İslam terbiyesi yetiştirmek başka yerlere göre önceliklidir. Çünkü bunun, her türlü yapılanma ve ıslah için zorunlu önceliği vardır. Nefisleri değiştirme işte budur.
Sayfa 231Kitabı okudu
Reklam
Toplumun yıldızları ve en parlak isimleri, alimler Edebiyatçılar, fikir ve davet adamları değil, aksine "sanatçı" adı verdikleri erkek ve kadınlar, futbolcular ve benzerleridir. Gazete, dergi, televizyon ve radyolarda her ne kadar önemsiz olsa da, ancak bunlar, bunların yaptıkları, kahramanlıkları, maceraları ve haberleri konu edilmektedir. Bunların dışında kalanlar ise tamamen gölgede, hatta sükut ve unutma vadilerinde kalmaktadır. Bir sanatçı öldüğünde yer yerinden oynar, gazete sayfaları ondan bahseden yazılarla dolar taşar. Fakat bir âlim veya edebiyatçıya da büyük bir ilim adamı öldüğünde neredeyse onun ölümünü kimse hissetmez!
Yarınları için plan yapması gereken insanların en başında gelenler, İslami hareket adamlarıdır. Bunlar, dünün tecrübesinden yararlanmadan, günün olaylarını gözlemlemeden, ictihatlardaki yanlışları ve doğruları dün ve bugün arasındaki gidişatta yer alan kazanç ve ziyanların miktarını değerlendirmeden, elimizde bulunan maddî-manevî, görünen-görünmeyen, kâr getiren ve heder edilmiş güç ve imkânları bilmeden, işlerin kendi başına gitmesine imkân veremezler. Bizde ve düşmanlarımızda bulunan güç kaynakları ve zaaf noktaları nelerdir, gerçek düşmanlarımız kimlerdir, devamlı ve sonradan ortaya çıkan düşmanlar kimlerdir, bunlar içerisinde kazanılması mümkün olan ve olmayanlar, diyaloğa girilebilecekler ve girilemeyecekler kimlerdir? Düşmanları eşit kabul etmek gerekmez. Çünkü gerçekte onlar farklılık arzetmektedir.
Rivayet edildiğine göre Hz. Ömer bazı arkadaşlarıyla bir gün geniş bir evde oturmuş ve onlara: “Temennide bulunun demişti.” Onlardan biri: İsterdim ki, bu ev dolusu gümüşüm olsa da Allah yolunda onları harcasam, demişti. Diğeri de: Bu ev dolusu altının olmasını ve Allah yolunda onları harcamasını temenni etmişti. Hz. Ömer ise şöyle demişti: Ben isterim ki, bu ev Ebü Ubeyde b. Cerrah, Muaz b. Cebel ve Huzeyfe’nin azatlısı Sâlim gibi adamlarla dolu olsaydı ve onları Allah yolunda istihdam etseydim.
Toplumun yıldızları ve en parlak isimleri, âlimler, edebiyatçılar, fikir ve davet adamları değil, aksine “sanatçı” adı verdikleri erkek ve kadınlar, futbolcular ve benzerleridir.
Reklam
Ümmetin en hayırlı asırlarında -ki bunlar, İslam' ın ilk üç asrıdır- öncelik ve makam dinde derin anlayış sahibi olanların (fakihlerin) idi. Gerileme ve çöküş dönemlerinde ise öncelik hâfızlara (ezbercilere) verildi.
Sayfa 83 - NİDAKitabı okuyor
Akıllarının hoş karşılamadığı şeyin konuşulması, onların ve bazılarının yoldan çıkmasına ve azmasına sebep olabilir. Bu konuda Hz. Ali şöyle demiştir :"İnsanlara kabul edebildikleri şeyi anlatın, hoş karşılamıcakları şeyleri bırakın, onların Allah ve Resulünü yalanlamalarını mu istiyorsunuz?!"
Bu gelişen teknolojiyi öğrenmek, teknolojide ve ona ulaştıran ilimlerde üstün duruma gelmek, dinin gerekli kıldığı bir fariza ve olgunun mecbur kaldığı bir zaruret haline gelmiştir. Bugün teknoloji, Müslüman milletlerin önceliklerinin başında yer almaktadır.
Sayfa 138Kitabı okudu
870 öğeden 531 ile 540 arasındakiler gösteriliyor.