Sayı: 2

Öncül - Analitik Felsefe Dergisi - Nisan 2019

Öncül Analitik Felsefe Dergisi

En Eski Öncül - Analitik Felsefe Dergisi - Nisan 2019 Sözleri ve Alıntıları

En Eski Öncül - Analitik Felsefe Dergisi - Nisan 2019 sözleri ve alıntılarını, en eski Öncül - Analitik Felsefe Dergisi - Nisan 2019 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Analitik Felsefenin Öyküsü Bölüm 1: Başlangıç ve Kurucular
McTaggart önce Russell’ı duyumcu epistemolojiyi terk etmeye ikna eder. Sonraysa gerçekliğin ruhani olduğuna ikna etmeyi başarır. Russell kariyerinin ilk bölümünde Neo-Hegelci bakış açısıyla çalışmalar yapar. Her zaman bilimlerle içli dışlı olan Russell normalde metafiziksel ilk prensiplerden hareketle çalışan Neo-Hegelciler’in aksine bilimlerin verilerinden hareket ederek Neo-Hegelci “Mutlak”ın kavrayışına sahip olmak ister. Russell’ın bu döneminde bütün bilimler Mutlak’a çeşitli soyutlamalar yaparak, belli bir yönünden yaklaşmaya çalışan kusurlu araçlar olarak görülürler.
Analitik Felsefenin Öyküsü Bölüm 1: Başlangıç ve Kurucular
Russell idealizmi Felsefe Problemleri (The Problems of Philosophy) kitabının 4. bölümünde de eleştirir. Buradaki eleştirisi direkt Neo-Hegelciler’in idealizmine değil, George Berkeley’in savunduğu idealizm türüne yöneltilir. Russell, Berkeley’in felsefesinin mesela bir masanın algılanmaması durumunda var olmayacağı sonucunu doğurduğunu söyler. Peki insanlar olmasaydı bir masa var olamaz mıydı? Bu sonuç pek çoğumuza absürt görünür ancak Berkeley’in buna bir cevabı vardır: Biz var olmasak bile masa Tanrı’nın zihninde olduğu sürece bizden bağımsız bir şekilde var olabilir.
Reklam
Analitik Felsefenin Öyküsü Bölüm 1: Başlangıç ve Kurucular
Frege’nin analitik felsefenin doğuşuna tek etkisi yazdıklarıyla olmamıştır. O sıralarda mühendislik öğrencisi olan Ludwig Wittgenstein’la ve Bertrand Russell’la yazışmış olması, Wittgenstein’ı Russell’ın yanında Cambridge’de mantık çalışmaya ikna etmesi ve Rudolf Carnap’ın Jena’da Frege’nin derslerine girip düşünsel olarak ondan etkilenmiş olması gibi nedenlerden dolayı da Frege’nin analitik felsefenin tarihinde önemli bir rolü vardır.
"Siz metafizikî ve felsefî sorunlar yok diyorsunuz!"
Peki neden metafizik karşıtı olduğu düşünülüyor? Biz bunun iki nedeni olduğunu düşünüyoruz: İlk olarak Russell gerçekten de kendi döneminde yaygın olan spekülatif metafizik yapma biçimine karşı çıkıyordu. Sağduyudan radikal bir şekilde sapan teorilere şiddetli bir şekilde karşı çıkıyordu. Kendi zamanında metafizik bu tür, olgusal alandan kopuk, bilimsel verileri göz önüne almayan türden metafizik anlamına geldiği için kendi zamanındaki metafiziğe başkaldırısı metafiziğin geneline karşıtlık şeklinde yorumlanmış olabilir. İkinci nedense Russell’ın hayatının her döneminde bilimlerle içli dışlı olmasıdır. Özellikle eski metafizik yapma biçimi bilimlerden beslenmeyen, “koltuk felsefesi” (armchair philosophy) olarak görülen felsefe yapma biçiminin bir örneği olarak görülmüştür. Russell metafiziğinde de bilimlerden sık sık yararlandığı için yaptığı şeyin yine geleneksel anlamda metafizik olmadığı düşünülmüş olabilir.
Bilgelik epistemik çözümlemeyle, anlaşılabilirlik dille
Russell’ın yanında mantık öğrenen Ludwig Wittgenstein’ın analitik felsefenin tarihinde derin bir etki bırakmış kısa kitabı Tractatus Logico Philosophicus 1921’de Almanca olarak yayınlanır. Kitabın ana amacı felsefenin çoğu problemini bu problemlerin aslında sahte problemler olduğunu göstererek çözmektir. Tractatus’ta dilin ne olduğunu ve nasıl işlediğini gördüğümüz zaman pek çok felsefi problemin aslında gerçek problemler olmadıklarını fark edeceğimiz iddia edilir. Felsefenin amacı da hakkında bilgi edinebileceğimiz alanın sınırlarını çekmek, mantık ve dilin istismarına bir son vererek dili daha açık bir hale getirmek suretiyle felsefi problemleri ortadan kaldırmak olmalıdır.
Teoman Öztürk: Felsefe Eğitimine Bakış Bu yanlışlar ile birlikte ortaya kötü etkiler de çıkıyor, Türkiye’de insanlar zaten çoğunlukla pek kitap okumaz, bilim ve felsefeye ilgi oldukça az, hatta felsefe boş uğraş olarak görülüyor. Bu algı ile okula gelen insanlar mevcut algıları güçlenmiş şekilde hayatına devam ediyor. Bunun etkisini çevrede gözlemlemek mümkün. Sonuç olarak müfredat eksik ve hatalı, eğitim algısı doğru değil. Bunun yol açtığı kötü etkiler de ortada ve bu durumu değiştirmemiz için birşeyler yapmamız gerekiyor.
Reklam
Russell - 'Neden' Kavramı Üzerine
Şu an için nedenlerin çokluğu sorusunu es geçiyorum çünkü daha mühim olan diğer soruların üzerinde durulması gerekmekte. Bu sorulardan ikisi şunlardır: 1) Bir ”Olay”dan kast edilen nedir? 2) Neden ve sonuç arasında ”zaman aralığı” ne kadar uzun olabilir? 1) Yasaya göre bir ”Olay” aksi takdirde önemsiz olacağından dolayı yinelenen bir
Russell - 'Neden' Kavramı Üzerine
Günümüzde geçerli olan her yasa gelecekte yerini koruyacaktır diyemeyiz zira bir yasaya uyan geçmişteki gerçekler, bugüne kadar farkedilmemiş ama gelecekte ayrılarak farkedilecek diğer yasalara da uyacaktır.Bu sebeple, her an içinde, o ana kadar kadar çiğnenmemiş ve o an ilk kez çiğnenecek yasalar bulunur.Aslında bilimin yaptığı yalnızca gerçeklere uyan en basit formülü seçmektir.Fakat bu elbette doğanın bir yasası değil, metodik bir ilkedir.Eğer en basit formül bir zaman sonra uygun olmaktan çıkarsa, yerine yine uygun olan en basit formül seçilir ve bilim bir aksiyomun yanlışlandığını farketmez.Bu süretle şu kaba gerçekle karşı karşıya kalırız; bilimin bir çok dalında gayet basit yasaların günümüze kadar yerini koruduğu gözlemlenmiştir.Bu gerçeğe ne bir a priori temeli varmış gibi yaklaşılabilir ne de bu gerçek yasaların yerini koruyacağı görüşünü tümevarımsal şekilde desteklemek için kullanılabilir
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.