Onurlu Yaşam Davası kitaplarını, Onurlu Yaşam Davası sözleri ve alıntılarını, Onurlu Yaşam Davası yazarlarını, Onurlu Yaşam Davası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiç unutmam, daha genç avukatken Portekiz'de, Lizbon'da bir insan hakları konferansına konuşmacı olarak davetliydim. Bu vesileyle oradaki bir sosyalist parti milletvekili beni parlamentoya davet etmişti. Parlamentolarına gittim, parlamentolarını gezdirdi. Görkemli bir parlamento binaları var, tanıtıyordu, beni gezdirirken de tanıtıyordu. “Şu gördüğünüz mermer sütunların mermeri Mısır'dan geldi, şu gördüğünüz sütunlar Nijerya'dan, şu gördüğünüz Afrika'nın bilmem neresinden, şuradaki yerdeki mermer karolar bilmem
nereden…” Anlatıyor. Şaşalı bir saray gibi parlamentoları. Sosyalist, bunu anlatan bir sosyalist milletvekili. Sunumu bitti, dedim ki, “Size ait bir şey var mı burada?” Durdu böyle. “Hepsi bize ait, şey bunlar zaten bizim.” gibisinden bir şeyler söylemeye çalıştı. “Hayır.” dedim, “Yani çalmadığınız, size ait bir şey var mı? Portekizler olarak çalmadığınız, sömürüp getirmediğiniz size ait bir şey var mı parlamentonuzda?” Adamın kafasına dank etti yani anlattığı şeyin ne kadar absürt olduğu, bir sosyalist sıfatıyla. Dünyanın her yerinden en mükemmel mermerleri çalıp getirmişler, övüne övüne de parlamentolarının her tarafına döşemişler ve bana anlatıyor. Çünkü toplumsal sözleşme, etik sözleşme, erdemlilik sözleşmesini bozdu Portekizliler.