Teğmen Warger fevkalade İtalyancası ile bu görev için biçilmiş kaftandı. Sıradan bir Alman denizcisi kılığına bürünüp, rıhtımdaki meyhaneleri mesken tutarak kulaklarını dört açacaktı. Olur da bir masada Mussolini'nin adı geçer ise kendisi de sohbete karışacak, Mussolini'nin hastalanarak öldüğünü yahut La Maddalena'dan halihazırda götürülmüş olduğunu söyleyerek atıp tutacaktı. Karşı taraf buna itiraz eder ise sözünde ısrarcı olup, İtalyanların iddialaşma hususundaki o meşhur dürtülerine oynayacak, böylelikle Mussolini'nin nerede olduğunu işiten yahut bilen alkollü bir İtalyanı ağına düşürmeye çalışacaktı. Tabii performansını gerçekçi kalmak için kendisinin de hafif çakırkeyif olması icap ediyordu. Lakin Radl'ın da dedigi gibi, "Görevin tek bir zorluğu vardı. Skorzeny Warger'e kendisinin de sakince bir içki içmesini, zira bunun daha iyi ve daha az dikkat çekici olduğunu, nihayetinde ise etrafla birlikte içip ayrıca onlara bir tane de içki ısmarlaması gerektiğini söyleyince Warger'in rengi attı. Warger, yani bu iş için kullanılabilecek tek adam içki içmiyordu. Warger'in nafile itirazları, vazife duygu ve bilincine yapılan çağrılarla alt edildi ve genç Teğmen, Radl'ın getireceği konyak ve köpüklü şaraplar ile hızlandırılmış bir alkol kursuna alındı.