Flannery O’Connor çağdaş öykünün vazgeçilmez adlarındandır. Genç yaşta yakalandığı bir hastalık sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Bir çiftlik kurup tavus kuşu yetiştirmeye başladı. 1964’de burada öldü. Kısa ömrüne iki roman, iki öykü kitabı sığdırmıştır. Faulkner, Mc Cullers, Capote gibi yazarların dahil olduğu Amerikan edebiyatının Güneyli yazarlar geleneğinin en seçkin temsilcilerindendi. Ama O’Connor, sahte değerler dünyasının, yarım-inançlı sakinlerini zehirli bir dille yargılamasıyla Güneyin groteskini aşar. Edebiyatçı işini bitirdiğinde, geriye açıklanamayacak bir gizem duygusu kalmalıdır.

Yazar:

Flannery O'Connor

Çevirmen:

Çevirmen:

Türler:

Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 52 dk.Sayfa Sayısı: 172Basım Tarihi: Ocak 1993İlk Yayın Tarihi: 1965Yayınevi: Mitos Yayınları

ISBN: 9789757468325Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Benzer Kitaplar

Tümünü Gör

Kırık Saat Dergisi - Sayı: 4

9/10

Ormanın Tam İçinden

0/10

Faşizmin Anatomisi

9/10

Yaylamıza Kiraz Vakti

9.5/10

Günün İlk Işığında Gerçek

5.5/10

Ölümsüz Şarkı

8.8/10

Sinop’ta İdam Geceleri

8/10

Metal Hayatlar

7.6/10

Marksist Öğreti

9.3/10

Epigramlar ve Şeytanın Sözlüğü...

8.2/10

Reklam

Kitap İstatistikleri

Bütün istatistikler

1.434gösterim

Bu basımın istatistikleri

879gösterim

Kitabın okur profili

Kadın% 80.0

Erkek% 20.0

0-12 Yaş

13-17 Yaş

18-24 Yaş

25-34 Yaş

35-44 Yaş

45-54 Yaş

55-64 Yaş

65+ Yaş

Yazar Hakkında

Flannery O'ConnorYazar · 8 kitap

Flannery O'Connor (tam adı Mary Flannery O'Connor, d. 25 Mart 1925, Savannah, Georgia – ö. 3 Ağustos 1964, Baldwin County,Georgia), ABD'li romancı, kısa öykü ve makale yazarı. Babası gibi lupus nedeniyle, 1964'te öldü. Amerikan edebiyatının önemli seslerinden olan O'Connor, 2 roman ve 31 kısa öykü ile sayısız eleştiri kaleme aldı. Güneyli bir yazar olarak, genelikle "Güneyli gotik" türde eserler verdi, yöresel unsurlara yer verdi ve "grotesk karakterler" yarattığı söylendi. Ancak, kendisi bu fikre katılmaz. Eserleri genellikle güneyde ve ahlaki açıdan sorunlu karakterler etrafında geçer; ırk konusu ise, alttan alta işlenir. En belirgin özelliklerinden biri, okura çok daha sonra ne olacağını önceden sezdirmesidir. Her eserini rahatsız edici ve ironik bir şekilde sonlandırır; onları adeta bu şekilde "işaretler."