Orta Doğu'yu Kuran İdeolojiler
Zekeriya KurşunOrta Doğu'yu Kuran İdeolojiler Sözleri ve Alıntıları
Orta Doğu'yu Kuran İdeolojiler sözleri ve alıntılarını, Orta Doğu'yu Kuran İdeolojiler kitap alıntılarını, Orta Doğu'yu Kuran İdeolojiler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Cihad
Kaşanimin öğretilerinde olduğu gibi cihat ile ulus arasında kesin bir bağ kurularak, sadece dini bir görev veya yükümlülük olmaksızın, cihat, "ulusal" anlamda kullanılmaya başlandı. Milliyetçiler için cihat, vatanlarını savunmak, siyasî ve askeri amaçlanını gerçekleştirmek için önemli bir metâ haline geldi.
Sayfa 185 - VadiKitabı okudu
Tarih
Tarihini, ilerlemesini ve çöküş araçlanını bilmeyen bir ulus, babasını ve atalarını tanımayan bir çocuk gibidir.
Sayfa 159 - VadiKitabı okudu
Osmanlı'da ilk milletçiler
Diğer taraftan Osmanlı, bir Türk-Sünni Devleti olsa da çok farklı etnik ve dini yapılardan oluşmaktaydı Toplum milliyetlerden değil, "millet" diye tanımladığı dini inanç gruplarından meydan gelmekteydi Bu durum İmparatorluğun ömrünü uzattığı kadar, kendi kimliklerini muhafaza edebilen farklı unsurların yeni bir akım olan milliyetçiliğin etkisine gimesini de kolaylaştırdı. İlk milliyetçi kıpırdanmalar Sırplar ve Rumlar arasında yükseldi. Tanzimat'ın çözüm olarak önerdiği "eşit teb'a" veya herkesi kuşatacak "Osmanlılık fikri beklenen meyvesini veremedi.
Sayfa 9 - VadiKitabı okudu
Bütün bu değişimlerin en dikkat çekici olanlarından biri de Türkiye Cunhuriyeti'nin kurulması ile Pantürkist resmi politikaların tasfiye edilmesi olmuştur. Yeni rejim, Türk ulusçuluğunu Trakya ve Anadolu toprakları üzerinde temellendirmiştir. Milli Mücadele döneminde Sovyetler Birliğinden yardım ve destek gelmesi de tasfiye kararını etkilemiştir. Sovyetler Birliği ile 1933 yılına kadar iyi ilişkiler kurulmasından dolayı bu süreçte Türkistan Türkleri ihmal edilmiştir. Türkiye'de sığınmacı durumunda olan Türkistanlı Türkçü liderlere siyasi yasak konmuştur. 1927 yılında Türk Ocaklarının programında önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu tarihten itibaren uçakların hedef kitlesi ''tüm Türkler'' yerine, sadece ''Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları'' ile sınırlandırılmıştır.
Sayfa 143Kitabı okudu
Millet ve Milliyetçilik
Cumhuriyet rejiminin kurulması milli egemenlik ve milli devlet fikrinin mantiki sonucu olarak gerçekleşmiştir. Aynı zamanda yeni bir ideolojik yönelimin başlangıcını göstermiştir Milli Mücadele'nin baskın özelliği olan milliyetçilik, kaynağını halkçı fikirlerden ve dini bağlılıklardan almıştır Ne var ki Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra ortaya çıkan milliyetçilik, devleti ve kurumları Batı'dan örnek alınan modem bir laik modele göre yeniden şekillendirmeyi amaçlamıştır Milli Mücadele'nin liderleri tarafından sıkça kullanılan Türkler'in ve Türkiye, geçmişte dini bir anlam taşısa da cumhuriyetle birlikte milli bir söyleme dönüşmüşlerdir.
Sayfa 142 - VadiKitabı okudu
İslam'dan milliyetçiliğe geçiş
Ancak II. Abdülhamid'in İslamcılık siyaseti kısmen pratik sonuçlar vermişse de Osmanlıcılık gibi hedeflerine ulaşamamış ve İmparatorluğun dağılmasına engel olamamıştır. Bir süre sonra Osmanlı İmparatorluğu içindeki Müslümanları bir arada tutmayı hedefleyen "İslam milleti" ifadesi de yerini "Türk milleti" temelli kimlik oluşturma çalışmalarına bırakmıştır.
Sayfa 122 - VadiKitabı okudu
Kemalist rejimin erimeye başlaması...
Kemalist Türk milliyetçiliğinin oturtmaya çalıştığı bu sistem, 1940'lı yıllarla birlikte aşınmaya başlamıştır. Kültürel anlamda Nurettin Topçu, Necip Fazıl Kısakürek ve Osman Yüksel Serdengeçti gibi isimlerin başlattığı, siyasal anlamda ise MHP'nin Türk milliyetçiliğini Türk - İslam düşüncesi etrafında şekillendirmeye çalışması resmi Türk milliyetçiliğinden farklılaşmayı getirmiştir.
Sayfa 148Kitabı okudu
Sovyetler Birliği'nin dağılarak Afgan savaşının 1989 yılında sona ermesi ile bölgede ciddi bir boşluk oluştu. Binlerce Arap genci “mücahid” kategorisinden bir anda “militan” kategorisine sokulmuştu.
Sayfa 63Kitabı okudu
1970 yılında Esad iktidarı ile devam eden gerginlik 1980'li yıllarda zirveye ulaşmıştı. 1980 yılında 49 nolu yasada geçen "Müslüman Kardeşler'e" üyeliğin idam cezası ile cezalandırılacağı ifadesi gerginliğin yerini katlima bıraktı. Yine Hama kentinde 1982 yılında Şubat ayında başlayan ve ve yaklaşık 20 gün süren halk ayaklanmasına Esad "yasalara uygun olarak" Müslüman Kardeşler'e üye 25.000 sivili katletti. Aynı katliam 80.000 insanın da yurdundan olmasına neden oldu.