"Hümanizma ruhu ile birlikte insan- Tanrı-dünya ilişkisinin yeni bir gözle kavranmasının yolunun açıldığı söylenebilir. Ortaçağ Tanrı merkezli bir dönem iken, hümanizma hiç kuşkusuz insan merkezli özelliklere sahiptir. Bu, insanın Tanrı'nın yerini aldığı anlamına gelmez, insanın aktif merkez olarak, dinsel dramın baş oyuncusu olarak, Tanrı ile dünya arasındaki aracı olarak görüldüğü anlamına gelir."