Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zamandaki Kırılma

Osmanlı Filistin'ine Veda

Raja Shehadeh

Osmanlı Filistin'ine Veda Sözleri ve Alıntıları

Osmanlı Filistin'ine Veda sözleri ve alıntılarını, Osmanlı Filistin'ine Veda kitap alıntılarını, Osmanlı Filistin'ine Veda en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aslında İsrail, herşeyi Filistinlileri kendi ülkelerinde yabancı gibi hissettirmek için tasarladı.
Sayfa 58
Reklam
Aslında İsrail, her şeyi Filistinlileri kendi ülkelerinde yabancı gibi hissettirmek için tasarladı. Batı Şeria'nın birçok yerinde kamulaştı rılıp dikenli tellerle çevrilen devasa araziler, yerleşim yerleri, trafik işaretleri, Filistinlilere yasak olan yollarda otostop çeken yerleşimciler, askerî eğitim alanları, sadece yolları kullanırken bile hissedilen tehlike ve endişe, ya da birinin toprağının bir kısmından diğer kısmına geçişine izin konusundaki belirsizlikler ve dahası her şey... Tüm bu acı gerçekler, Filistinlilere bu toprakların artık kendilerine ait olmadığını, her zaman istediklerini yapan güçlü bir grup tarafından sahiplenildiğini hissettirmek için bir araya geliyor. Öyle ki sıradan Filistinlileri umutsuzluğa sürüklüyor ve hayatın ta kendisinden nefret etmelerine neden oluyor.
Sayfa 58 - -59Kitabı okuyor
. İsrail, bölgedeki yerleşimlerinin kullanımı için dağ akiferinden yılda kırk milyon litreküp su pompalıyor. Bu, havzalardaki yıllık içilebilir suyun yaklaşık yüzde 40'ını oluşturuyor ki yerleşim yerlerindeki Yahudi nüfusu 5.000'den az olmasına rağmen su tüketimleri, Batı Şeria'daki tüm Filistin nüfusunun su tüketiminin yüzde 75'ine eşdeğer.
Nehir sürekli yer değiştirdiği için kıyıları yürüyüş yolu yapmaya müsait değildi. Bugün de aynı şey geçerlidir. Nehrin insanlık tarihiyle teması bu yüzden istisnaidir ve belirli durumlarla sınırlıdır. Bu, Nil Nehri'yle beslenen komşu Mısır topraklarından farklı olarak Filistin nüfusunun neden çağlar boyunca seyrek kaldığını ve kendi başına büyük bir medeniyet geliştirmediğini açıklayabilir.
… bu toprağın Hristiyan, Müslüman ve Arap sakinleri; benzer şekilde kaçmaya hala devam ediyoruz. Kendi topraklarımızda kaçaklar gibi hissettirildik ve öyle hareket etmeye mecbur kaldık, sanki bir yanımızda görünmeyen hayalet diğer yanımızla da göze batan avlar gibiydik
Sayfa 57
Reklam
1916’nın sonlarına doğru akıcı bir Arapçası olan Lawrence Arap isyanı’na destek veriyor, savaşta gittikçe daha fazla Arap’ı İngilizlerin safına çekiyordu.
Sayfa 138
"19.yüzyılda ve 20.yüzyılın başlarında Filistin'deki Arap nüfusunun yaklaşık yüzde 11'i Hristiyan'dı. Ancak hiçbir zaman Lübnan dışında bir yerde siyasi güce sahip olmadılar, dinî kimliklerini siyasi bir kimliğe çevirme arzularını ifade etmediler."
Sayfa 169 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
1918
İngilizlerin işgal ettiği ülke savaştan harap olmuştu. Filistin halkı, topraklarını Avrupa’nın bir savaş alanı olarak kullanmasının bedelini çok ağır ödedi………. Savaşın dolaysız sonucu, Türk resmî makamlarının ve dilinin ortadan kalkması oldu. Sanki Osmanlı hiç var olmamamız gibiydi.
Sayfa 205
Reklam
Hem gizlendi hem baştan çıkarıcı, hem şiirsel, hem de ölümcül, hem cezbedici, hem de hain ölüdenizle ilgili batıl inançların çoğu korkuyu çağrıştırıyordu. Bir zamanlar yanına yaklaşan herkesi öldüren zararlı dumanlar çıkardığı düşünülüyordu pek çok insan araştırma yapmak için ölü denize yelken açmaya çalışırken can vermişti.
Sayfa 61 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
Babam terk edip gitmeye şiddetle karşıydı. Savaştan önce, "Git- mek yerine evimde öleceğim," demişti. Kardeşinin gittiğini öğrenir öğrenmez onu geri getirmek için her türlü çabayı göstermeye başladı. Babam 1967'de gitmeyi seçseydi, ailemiz on yıllardır İsrail işgali altında yaşamanın zorluğundan kurtulmuş olurdu. Bazen müca- delemizin bizi özgürleştirmeyi başarıp başaramayacağından şüphe duyuyorum. Ancak her zaman emin olduğum tek şey, bedeli ne olursa olsun, İsrail'in yayılmacı emellerine karşı mücadelede hiçbir sey topraklarımızda, sumudumuzda kalmaktan daha önemli olamaz
Sayfa 69 - Sumud, zeytin ağacıyla özdeşleşen direniş (ç.n)Kitabı okuyor
Eğer bu iyi insanlar yerlerinden tahliye edilirse nereye sığınırlar, bu güzel vadiye ne olurdu? …Neredeyse bir asır sonra aynı yeri ziyaret ettiğimde Necib’in sorusunu hatırladım. Vadi şimdi zorlu tel örgüler ve mayınlı arazilerle bölünmüştür, ulaşılamaz hale gelmişti; artık burayı kullanamayan, hatta ziyaret bile edemeyen asıl sahipleri için acı ve ıstırap kaynağına dönüşmüştü.
Sayfa 137
"Diğer büyük Filistin şehirleriyle karşılaştırıldığında, Hayfa nispeten yeni bir şehirdir. Bugünkü kanumundaki varlığı, 18.yüzyılın ortalarında Akka Valisi Zahir el-Ömer'in 1764'te, şehrin yaklaşık iki buçuk kilometre batısında bulunan eski Hayfa El-Atika mezrasını yerle bir etmesiyle başladı."
Sayfa 27 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
"Seferberlik kelimesi kesin bir ölümü çağrıştırıyordu. Herkes biliyordu ki cepheye gitmek, kurtuluşun olmadığı son yolculuk, sevdiklerine son vedaydı."
Sayfa 96 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.