Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu Sözleri ve Alıntıları
Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu sözleri ve alıntılarını, Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu kitap alıntılarını, Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı üniforma ve rütbelerini taşımalarına rağmen, askerler Alman ceza kanununa, sivil memurlar da ilgili Alman kanunlarına tabi idiler ve kendilerine Osmanlı makamlarının uygulayabileceği bir yaptırım yoktu.
Sultan 2.Abdülhamid'in ülkeyi Birinci Büyük Savaş'a sürükleyen bazı İttihatçı önderler derecesinde Kayser'e ve Almanya' ya hayran olduğunu sanmak yanlıştır.
Osmanlı ülkesi Almanya'nın güdümüne giriyordu. Mazlum halkların ışığı olması gereken hilafet kurumu Haziran 1900'de Çin'de Bokser ayaklanması patlak verdiğinde Çinli Müslümanların ayaklanmaya katılmasını önlemek için kullanıldı.
Helmuth von Moltke (1836) ve Kaehler (1882) arasındaki dönemde, etkin ve düzenli bir Prusya askeri yardımı söz konusu değildi. Ama Alman silah sanayiinin daha o zamanlar Türkiye pazarına sızdığı anlaşılıyor.
1912 Balkan bozgunundan sonra, orduda Alman askeri heyetinin etkisi ve uzman-subayların sayısı artırıldı. İmparatorluk Birinci Büyük Savaş'a Alman komutasında girdi denilebilir.
Umutlarını Almanya'ya ve Kayzer Wilhelm'e bağlayan sadece Sultan Abdülhamid değildi. Hattâ o tedbirli bir tutum içinde idi denebilir. Ülkenin birçok çevresinde Almanya yeni bir kurtarıcı olarak düşünülüyordu.
Herzl burada bilinen o meşhur teklifi, Filistin'e Girit’in benzeri özerk bir statü verilmesi ve Yahudi göçüne göz yumulması karşılığı, Osmanlı borçlarının ödenmesi için teşebbüse geçecekleri teklifini yapmıştı. II. Abdülhamid bu teklif üzerine, “Yahudi milletine karşı derin bir sempatisi olduğunu, ancak bu isteklerini yerine getirirse büyük devletlerle, özellikle Rusya ile başlarının derde gireceği, meseleyi nazırlarla tartışması gerektiği” cevabını verdi.