Osmanlı'nın Tasfiyesi
Cengiz YazoğluEn Eski Osmanlı'nın Tasfiyesi Gönderileri
En Eski Osmanlı'nın Tasfiyesi kitaplarını, en eski Osmanlı'nın Tasfiyesi sözleri ve alıntılarını, en eski Osmanlı'nın Tasfiyesi yazarlarını, en eski Osmanlı'nın Tasfiyesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cengiz Yazoğlu, 1931 yılında Rize'de doğdu. Ortaokuldan sonra okunacak
bir üst okul olmadığından ailesiyle birlikte İstanbul’a göçtüler. öğretmen
okulunu bitirip Hozat'ta iki yıl öğretmenlik yaptıktan sonra sağlık
nedeniyle emekliye ayrıldı. İstanbul’da muhasebecilik yaptı ve 1958
yılında Kemal Tahir'le tanıştı. Dostlukları sürekli oldu. Kemal Tahir'in
Notlar'ını 15 cilt halinde derleyip düzenleyerek yayınladı. Halen Kemal
Tahir Vakfı Başkanı'dır ve Dragos'ta yaşamaktadır
"Hatır gönül tanımadan amansız birer
gerçekçi olmamız gereken bir dönemdeyiz. "
Kemal TAHİR
Osmanlı'nın parçalanması 19. yüzyılın başlanandan itibaren Batı'nın en önemli meselesi olmuştur. Fransa İhtilali’ni izleyen günlerde, Hindistan ve Hindistan'a giden yolların kontrolünü ele geçirmek, Batı'daki üç büyük devletin başlıca hedefleri arasına girmiştir. Osmanlı, Hindistan yolu üzerinde bulundukça, Osmanlı'yı aşmadan, Hindistan'a varmak irnkansızdı. Almanya 19. yy. sonlarında dünya siyasetine girince
dünyayı paylaşmakta olan devletlerin sayısı dörde çıktı. Almanya dünya sahnesinde görülmeden önce üç dünya devleti, İngiltere, Fransa ve Rusya, 1870'lere kadar, Osmanlı'yı kendi politik çıkarlan doğrultusunda kullanmak için bulabildikleri her yöntemi denemişlerdir.
Bu anlamda Fransa İhtilali bir dönüm noktasıdır. Fransa
İhtilali’nde, Fransız burjuvazisi, iç şartların da elvermesiyle,
yalnız siyaset değişikliği yapmamıştır; sosyal değişiklikler
de yapmıştır. Fransa, ilk seferini Mısır'a yapmış, burada
Osmanlı'ya yenilmiştir. Hindistan'a giden yolda yalnız
Osmanlı değil, İngiliz de Fransa'nın karşısına dikilecektir.
Fransa, Asya üzerinden Hindistan'a yönelecek, Moskova'dan
öteye geçemeyecek, geriye dönecektir.
Osmanlı, bölgede var oldukça, Hindistan'a giden yollar
güven içinde olmayacaktır. İngiltere, bu dönemde,
Osmanlı'nın toprak bütünlüğünü savunur gözükmüştür. Bir
tek devlet Hindistan yolunu tutmaktadır, uğraşılacaksa bu
devletle uğraşılacaktır.
Bu anlamda Fransa İhtilali bir dönüm noktasıdır. Fransa
İhtilali’nde, Fransız burjuvazisi, iç şartların da elvermesiyle,
yalnız siyaset değişikliği yapmamıştır; sosyal değişiklikler
de yapmıştır. Fransa, ilk seferini Mısır'a yapmış, burada
Osmanlı'ya yenilmiştir. Hindistan'a giden yolda yalnız
Osmanlı değil, İngiliz de Fransa'nın karşısına dikilecektir.
Fransa, Asya üzerinden Hindistan'a yönelecek, Moskova'dan
öteye geçemeyecek, geriye dönecektir.
Osmanlı, bölgede var oldukça, Hindistan'a giden yollar
güven içinde olmayacaktır. İngiltere, bu dönemde,
Osmanlı'nın toprak bütünlüğünü savunur gözükmüştür. Bir
tek devlet Hindistan yolunu tutmaktadır, uğraşılacaksa bu
devletle uğraşılacaktır.
Ruslar, Ortodokslar üzerindeki hak iddialarından sonra,
Yunanistan İhtilali ile İngiliz’in Osmanlı'nın toprak bütünlüğünü
savunma siyasetine karşı çıkmıştır. Osmanlı, parçalanma
dönemine girmiştir. İngiliz, Mısır'ı almakla Hint yolunu
kendi denetimi altında tutmak istemiştir. İngiltere’nin,
Mısır Hidivi'ni Osmanlı'ya saldırtması, Rusya'dan sağlanan
destekle durdurulabilmiştir.
Abdülaziz'in öldürülmesine kadar geçen olaylar -yüz
sene içerisinde- kuşbakışı açıklandıktan sonra, konumuzun
başlığını oluşturan 'gavur ajanları' bölümüne geçiyoruz.
On altı yıllık sultanlığı sırasında, ülkesinin askeri gücünü
İngiltere’den sonra ikinci duruma getirmiş, savaş gemilerinin
sayısını arttırmış, Mısır'ı Osmanlı toprağına yeniden
katmış, çok kısa süre içerisinde demiryolları döşemiş,
İstanbul’da dünyanın ikinci tünelini açtırmış, eğitimde ve
sporda önemli adımlar atmış, Asya Müslümanlarına subay
göndermiş olan bu padişahın, İngilizler başta olmak üzere,
gavur ajanlarınca nasıl öldürüldüğünü anlatıyoruz.
Abdülhamit tahta çıkınca, Rusya ile savaş başlar, Ruslar
Yeşilköy'e kadar gelir. Abdülhamit'in baskı altında yaptığı
bu anlaşma ile Rusya'ya bazı haklar tanınır. Ruslara verilen
hakları yerinde bulmayan İngiltere, bu anlaşmayı Berlin
Antlaşması ile değiştirmiş ve Osmanlı'ya yeni haklar verilmiştir
ama bu arada İngiltere de Kıbrıs'ı "kapmıştır."
Abdülhamit dönemi, adına Avrupalıların, 'Genç', Jön' ve 'Yeni' Osmanlılar dedikleri Türkler’in, İngiliz ve Fransızlarla ortaklaşa, kendi ülkeleri aleyhinde çalışmalarıyla geçer.
Abdülhamit, İkinci Meşrutiyet ve 31 Mart Olayı da dahil olmak üzere, saltanatı süresince İngiliz, Fransız ve Rusya'nın içerideki, sivil-asker 'gavur ajanları'nın muhalefetiyle uğraşmıştır.
Abdülhamit'in 'hal'inden sonra, iktidar İttihat ve Terakki, Cemiyeti'ne geçer, ama iktidar olacak kadar güçleri olmadığı için, Birinci Dünya Savaşı'na kadar hükumeti eski siyasi kadro yürütür. İttihat ve Terakki, Balkan Savaşı sonrası iktidara geçti. Bu dönem, ülkede, harp okullarını bitirmiş subaylardan,
takımların İngiliz, Alman ve Fransız olarak ayrılmış dönemidir. İngiltere büyükelçisinin arabasının, Bankalar Caddesi'nden atların sökülüp üniversitelilerin elçi arabasının Galatasaray'a kadar çekildiği dönemdir.