Osmanlı Tarihinden İlginç Hikaye ve Anekdotlar

Avni Arslan

Osmanlı Tarihinden İlginç Hikaye ve Anekdotlar Sözleri ve Alıntıları

Osmanlı Tarihinden İlginç Hikaye ve Anekdotlar sözleri ve alıntılarını, Osmanlı Tarihinden İlginç Hikaye ve Anekdotlar kitap alıntılarını, Osmanlı Tarihinden İlginç Hikaye ve Anekdotlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yavuz Sultan Selim, Mısır'ın fethine çıkmıştı.Ordu, Kocaeli'nin bağlık ve bahçelerinden geçerken mola verdi.Yavuz Sultan Selim, yeniçeri ağasını çağırdı.Ona 'Canım bir elma istedi .Bana pazardan bir elma satın al ' dedi .Yeniçeri ağası pazarı dolaştı, hiç elma bulamadı.Kimse elma satmıyordu.Çünkü herkesin elma bahçesi doluydu.Yavuz tekrar emretti. 'Askerlerin dağarcıklarını arat ,belki onlardan bir tane bulursunuz '. Yeniçeri ağası askerlerin dağarcıklarını arattı.Bir tek elma bulamadı.Dönüp geldi.Elma olmadığını söyledi.Yavuz şöyle söyledi.'Eğer bir askerimin dağarcığında tek elma çıkmış olsaydı Mısır seferinden vazgeçecektim.Çünkü o kadar elma bahçelerinden geçtiler.Bir elma koparılmış olsaydı hemen dönecektim.Haram yiyen bir ordu asla zafere ulaşamaz...' " Halit Özdemir,a.g.e.,s.34.
Sayfa 47
"Hakiki aşk odur ki sevdiği uğruna kalbi dursun!"
Sayfa 49
Reklam
"Trablusgarp'ın İtalyanlar tarafından işgali İkbal'in * ruhunda derin yaralar açar ve kalbinin feryadını 'Rasulullah 'a Hediye 'isimli kasideye döker: Melekler beni Hz. Peygamber'in huzuruna götürdüler. Hz.Peygamber buyurdu: 'Ey Hicaz bahçesinin bülbülü ... Söyle ,bana ne gibi bir hediye getirdin?'dedi Dedim 'Ya Muhammed,dünyada yok rahatlık... Bütün özlemlerimden umudumu kestim,artık... Varlık bahçesinde binlerce gül ,Lale var . Ama ne renk ,ne koku...Hepsi de vefasızdır Yalnız bir şey getirdim;kutlanmış tekbirle Bir şişe kan ki eşi yoktur cihanda bile Bu senin ümmetinin namusu,vicdanıdır. Bu,Trablus şehidi Mehmetçiğin kanıdır. ' " *Allame Muhammed İkbal
Sayfa 223
16. yüzyılın kudretli padişahı Yavuz Sultan Selim'in huzuruna girerek yer öpüp itimatnamesini sunan Venedik elçisi Antonio Justiniani'nin ülkesine döndüğünde padişahın nasıl biri olduğu hakkında bilgi istendiğinde, elçinin şaşkınlık içinde; "Kılıcı öyle parlıyordu ki yüzünü göremedim" diye itirafta bulunuyor. Elçinin bu itirafının daha sonraları Yavuz Sultan Selim tarafından öğrenilmesi üzerine, haşmetli hünkárın, "Paşalarım Osmanlı'nın kılıcı parladığı sürece düşmanların başı daima önde olur. Ama Allah korusun bu kılıç kınına girer ve paslanma ya başlarsa o zaman bu kafalar yavaş yavaş dikilir ve bir gün bize yukar dan bakar" diyerek yapılması gerekene dikkat çekmiştir.
14 öğeden 21 ile 14 arasındakiler gösteriliyor.