Ibn Suûd'un, kabir ziyaretlerinde şirk olan işlerin yapıldığı yönündeki iddialarına karşılık olarak Âdem Efendi, Hz. Ömer ile Hz. Ali arasında Hacer-i Esved konusunda yapılan konuşmayı aktarır. Hz. Ömer bir tavaf esnasında Hacer-i Esved'e dönerek: "Senin fayda ve zarar vermediğini biliyorum, lâkin Allah'ın katında benden yüksek olan Fahr-i Alem (s.a.v.) seni öperken gördüğüm için ona teban seni öpüyorum" demişti. Bunun üzerine Hz. Ali; "Ey Emiralmüminin! Bu taş fayda ve zarar verir. Zira Kur'ân-ı Kerim'de "Hani Rabbin, ezelde Âdemoğullarının sulblerinden zürriyetlerini alıp, onları kendilerine şahit tutarak: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" demişti. Onlar da: "Evet şahit olduk Rabbimizsin" dediler buyrulmaktadır. Allah Teâlâ, Hz. Âdemi yarattıktan sonra zürriyeti, Allah'ın Rububiyyetini ve O'na ibadet edeceklerini itiraf ettiler ve ahidde bulundular. Onların verdikleri ahdin bir nüshası Hacer-i Esved'e konuldu, tâ ki, âhirette Müslüman olanların tevhidine şahid ola! İşte zarar ve faydası budur. Bu söz üzerine Hz. Ömer: "Hz. Ali'nin olmadığı bir toplumda yaşamaktan Allah'a sığınırım" demiştir.