Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı'dan Günümüze Türkiye'de Siyasal Hayat

Kolektif

En Eski Osmanlı'dan Günümüze Türkiye'de Siyasal Hayat Gönderileri

En Eski Osmanlı'dan Günümüze Türkiye'de Siyasal Hayat kitaplarını, en eski Osmanlı'dan Günümüze Türkiye'de Siyasal Hayat sözleri ve alıntılarını, en eski Osmanlı'dan Günümüze Türkiye'de Siyasal Hayat yazarlarını, en eski Osmanlı'dan Günümüze Türkiye'de Siyasal Hayat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cumhuriyetin ilanı, 1919’da başlayan Milli Mücadeleyle birlikte adım adım inşa edilmekte olan yeni bir devletin ve bu devleti yönetecek olan yeni bir iktidar bloğunun kurumsallaşmasıydı. Bu iktidar bloğunun başlıca unsurları, Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. yüzyılda hızlanan kapitalistleşme sürecinin ortaya çıkardığı ticaret burjuvazisi, büyük toprak sahipleri ve yeni tipte bir aydın-bürokrat kesimdi.
Sayfa 197
Yabancı sermayeye karşı kökten olumsuz bir tavra sahip olmamasına rağmen Cumhuriyet yönetimi bu dönemde kimi millileştirmeler de yaptı. Özellikle demiryolu şebekesinin ve tütün rejisinin millileştirilmesi ve 1926 yılında kabotaj hakkının (Türkiye’ye ait limanlar arasında deniz ulaşımı yapma hakkı) yabancı sermayeye yasaklanması önemliydi. Bu yıllarda devlet yatırımlarının başlıca alanı demiryollarıydı. O yıllarda ‘şimendifer siyaseti’ olarak adlandırılan bu politika, liberal çevreler tarafından büyük kamu kaynaklarını yutmakla eleştirilse de, Kemalist iktidarın gözdesiydi.
Sayfa 201
Reklam
Mehmet Ali Aybar, DP dönemi siyasal hayatında halkla ilişkiler ve iletişimde bir değişiklik olduğunu belirtirken tam da bu yeni tarza dikkat çeker. “Oy avcılığı için olmakla birlikte” diye yazar Aybar, “halkla ilişkiler daha eşit, daha insanca bir görünüm aldı.” Aybar’ın bu tümcesindeki “oy avcılığı” vurgusu önemlidir; zira, daha eşitmiş gibi görünen siyasi ilişki biçimi ve insani iletişim formlarının asıl hedefi halkı yoksulluğa ve sömürüye iten nedenlere bir çözüm sunmak değil, eşitsizlikleri oyla yeniden üretmekti. Adnan Menderes halkla ilişkilerdeki başarısıyla sıra dışı bir siyasal liderdi. Menderes’in siyasi mitinglerde kullandığı dil, halka hürmetkar ve hizmetkar olan bir siyasi liderin diliydi. Zaten kendisi Celal Bayar tarafından tam da bu nedenle başbakan olarak seçilmişti. Bir toprak beyiydi ve yıllarca hizmetinde çalıştırdığı köylülerin dillerini ve hissiyatlarını iyi öğrenmişti.
Sayfa 428
Amerikan yaşam tarzının kimi ögelerini araya bazı İngilizce kalıplar sıkıştırdığı kendi konuşma tarzı ve yaşam biçimde barındıran Turgut Özal’ın aynı zamanda arabeski zevkle dinlediğini çeşitli vesilelerle ifade etmesi bu noktada anlamlıdır. Hem arabeskin hem de Amerikan yaşam tarzının bir başbakan tarafından sahiplenilmesi, Türkiye’deki toplumsal/kültürel dönüşümün ‘amorfluğunu’ sergilemek dışında neoliberal dönemin siyasetinde popülizmin artan bir ağırlığa sahip olduğunu imliyordu.
Sayfa 859
Alparslan Türkeş (1917-1997)
Türk milliyetçiliğinin ‘başbuğ’u, Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurucusudur. 27 Mayıs cuntasının etkili isimlerinden oldu ve darbe bildirisini Türkiye Radyoları’ndan okudu. Darbe sonrası idam edilen Menderesin yerine Başbakanlık Müsteşarı sıfatıyla başbakanlık yetkilerini kullandı. MBK içinde İktidarı kısa sürede sivil yönetime teslim etmek istemeyen, bunun yerine totaliter bir yönetim tesis etmek isteyen kanadın başını çekti. Kurduğu parti olan MHP, 12 Eylül darbesinde kapatıldı. Kendisi de darbenin ilk günlerinde saklandıktan sonra teslim olarak tutuklandı. (Yazar burayı “etme bulma dünyası” olarak nitelendiriyor.)
Sayfa 585 - Yordam Kitap,2015Kitabı okuyor
Tarık Zafer Tunaya, "Siyasal hayat, aslında, siyasal iktidarın kullanılması, yönetilmesi, el değiştirmesi için yapılan savaşlardan ve savaş tertiplerinden ibarettir. Bu olaylar toplumun içinde, her an gözlerimizin önünde cereyan eder" demişti.
Reklam
Osmanlı İmparatorluğu da çoğu modernite ve kapitalizm öncesi toplum gibi, çalışan, üreten ve vergi veren geniş bir çoğunlukla, bu çoğunluğun ürettiği artık ürüne el koyan, bunu kullanan, bu artık ürünle ordular kuran, saraylar inşa ettiren, üretmeyen ve genelde rahat bir hayat süren bir yönetici sınıftan oluşan iki sınıflı bir toplumsal oluşumdu.
Sayfa 20
Aydın isyanı her tür feodal ilişkiyi şiddetle reddediyordu ve feodal Osmanlı rejiminin tekrar kurulmasını engellemeye çalışıyordu.
Sayfa 30
Aslında bu yöntem günümüzde de zaman zaman uygulanmaktadır. Örneğin bugün devlet bir otoyolun ya da köprünün geçiş ücreti toplama hakkını ihaleyle devrettiğinde başvurduğu mekanizma aslında iltizamdır. İhaleyi alan şirket (yani modern mültezim) devlete peşin bir miktar para ödeyecek, belki yıllık ek ödemeler yapacak, sonra geçiş ücretlerini toplayarak kâr etmeye çalışacaktır.
Sayfa 35
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.