Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ötekiler Açısından Tarih

Ulaş Başar Gezgin

En Beğenilen Ötekiler Açısından Tarih Gönderileri

En Beğenilen Ötekiler Açısından Tarih kitaplarını, en beğenilen Ötekiler Açısından Tarih sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Ötekiler Açısından Tarih yazarlarını, en beğenilen Ötekiler Açısından Tarih yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstanbul Üniversitesi’nin Kayıp Bin Yılı
27 Şubat 425’te Konstantinopolis Üniversitesi kuruldu. Resmi söylem, İstanbul Üniversitesi’nin tarihini 1453’le başlatır. Oysa ‘fetih’ten önce bin yıl kadar İstanbul canlı bir üniversite hayatına sahipti. 20. yüzyıl ve sonrasında tartışılagelen ‘çağdaş üniversite reformları’ düşüncesi İstanbul’un bin yıllık üniversiter mirasını yok saydığı için
Samsun’dan Taksim Meydanı’na Çıkan Bir Kızıl Ordu Generali ve Onbeşler
Kızıl Ordu’nun kurucularından olan Ukraynalı devrimci Mihail Frunze’nin Türkiye için önemi şu: Taksim Meydanı’nda 1928’de açılan Cumhuriyet Anıtı’nda heykeli yer alan iki Sovyet komutanından biri. Bu, genç cumhuriyetin, Kurtuluş Savaşı’na yönelik Sovyet desteğine bir teşekkürü idi. Frunze’nin 1978’de Türkçe olarak yayınlanmış bir hatıratı var.
Reklam
En Büyük Tehlike: Irkçılık Broşürü Üstüne
Bu bölümde, Türkçe’de ırkçılık üstüne yayınlanmış en önemli metinlerden biri olan, ancak bugün tarihin tozlu raflarında kalmış olan bir broşüre dikkat çekmek istiyoruz. 1943 tarihini taşıyan ‘En Büyük Tehlike’ adlı broşür, Atatürk’ün anne tarafından kuzeni olan TKP Genel Sekreteri Reşat Fuat Baraner (1900-1968) tarafından kaleme alınmıştı; ancak
Çerkezyan: Sarkis Ustanın Anılarındaki Gizli Ayrıntılar
Sarkis Çerkezyan usta hakkında çokça yazıldı, belgeseli de çekildi, ki belgesel çok büyük bir boşluğu dolduruyor. Peki o zaman neden bir Çerkezyan yazısı daha? Çünkü Sarkis ustanın hatıratı, yeterince kapsamlı ele alınmamış önemli ayrıntılara yer veriyor. Bu ayrıntılara hakkını veren bir incelemenin tarihsel bağlamı çözmek için yararlı
İstanbul’un Ermeni Hükümdarları
12 Eylül’ün hemen sonrasında standard bir eğitim almış bir kuşaktanım. Gerçi bizden sonra müfredat çok daha kötüledi. Aldığım eğitimde bir Halikarnas Balıkçısı ya da bir Azra Erhat tadında bu topraklarının halklarının tarihini öğrenmek gibi bir hedef nadiren güdüldü. İşte bundandır Bizans Tarihi bilmiyor oluşumuz. Müfredat bizi Tarkan-Malkoçoğlu
Vartan İhmalyan’ın Yaşamı ve Parti Tarihi
Vartan İhmalyan’ın adına ilk kez yıllar önce internette kaynak tararken rastlamıştım. Hayatın onu bir oraya bir buraya savuruşunu görmüş; yaşamının ana hatlarını şaşkınlık ve kahkahayla arkadaşlarımla paylaşmıştım. Yıllar sonra İstanbul’da Yunan Konsolosluğu’nda kardeşi Jak İhmalyan’ın (1922-1978) resim sergisine gitmiştim. Sürgündeki kardeşlerin
Reklam
Sakallı Celâl: Bir Komünist Diyojen
Sakallı Celâl adını bir yerlerden mutlaka duymuşuzdur. Peki gerçekte kimdi Sakallı Celâl? Bu halk düşünürüyle ilgili en önemli kaynak Orhan Karaveli’nin aynı adlı kitabı. Bu bölümde, Karaveli’nin kitabını temel alarak, 6 Haziran 1962’de hayata gözlerini yuman Sakallı Celâl’in yaşam öyküsünü ele alıyoruz. Sakallı Celâl’in kendini uygun gördüğü
İspanya İç Savaşı: Darbe, Direniş ve Tarihyazımı
1 Nisan 1939’da İspanya’da iç savaş son buldu. İspanya İç Savaşı nasıl başlamıştı, anımsayalım: 1931'de Cumhuriyetçiler seçimle iktidara gelir; yeni anayasa yapar, krallığı kaldırırlar. 1936’da faşistlerle kralcılar askeri darbe yapıp kentleri tek tek ele geçirmeye çalışırlar. Cumhuriyetçi hükümete desteği İspanya'dan ve dünyanın dört
Anlatıbilim Açısından Tarihyazımı
Tarihyazımına anlatıbilim açısından bakıldığında, belki de en önemli konu, “Tarih tekerrürden ibarettir” sözü. Tarih ve yinelenme ilişkisine iki temel bakış var: “Tarih tekerrürden ibarettir” ve “tarihte tekerrür yoktur”. Bir kere, kaynak sözün, ‘tekerrür’ gibi bugün bu söz dışında neredeyse hiç kullanılmayan bir sözcük içermesi, onun eski bir
1915’e Nasıl Gelindi? Bir Özetin Özeti Denemesi
24 Nisan’ın yalnızca bir ulusal sorun bağlamında tartışılması büyük talihsizlik. Oysa 24 Nisan 1915, Osmanlı’nın ya demokratikleşip dönüşme ya da yerinde sayıp dağılma çatalında yol ayrımı noktasıydı. Balkan Savaşları’ndan sonra Osmanlı, daha türdeş (homojen) bir nüfusla başbaşa kalır. Balkanlardaki Hıristiyan uyruklar Sırbistan’dan başlayarak
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.