“Sayın Beyefendi,
Dün elçiniz geldi. Yazdığınız kağıdı getirdi. Ağızdan buyurduklarınızı da anlatmaya çalıştı. Kağıdı okudum. Ağızdan ilettiklerinizi de dinledim. Bana öyle geldi siz, biraz öğüt vermekle öfkemin geçeceğini, kocamın yanına döneceğimi, kurulmuş bir evin de bozulmaktan kurtulacağını sanmışsınız…”