Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Öyküler Sözleri ve Alıntıları

En Eski Öyküler sözleri ve alıntılarını, en eski Öyküler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne olursa olsun, bir konuda kişisel düşüncesini söylemeyi hiç sevmezdi. Dürüsttü de, yani şöyle ele gelir bir alçaklık yapmamıştı. Evlenmemişti, çünkü bencildi. Oldukça zekiydi, ama zeki olduğunu göstermekten nefret ederdi. Pasaklılıktan da, gururdan da haz etmezdi. Bunların ikisini de ahlak noksanlığı sayardı. Yaşlılığında tatlı, tembel bir konfora, kesin bir yalnızlığa bırakmıştı kendini.
Sayfa 12 - İğrenç Bir Olay
... Ama güzel bir geceydi. Müthiş bir soğuk vardı. Olağanüstü sessizdi çevre, dal kıpardamıyordu. Gökyüzü pırıl pırıldı. Dolunay her şeye donuk bir gümüş parlaklığı vermişti. Doğada öylesine bir huzur vardı ki, elli adım yürüyünce başına gelen felaketi unutuvermişti İvan İlyiç.
Sayfa 18 - İğrenç Bir Olay
Reklam
Hepimiz insanlıktan söz ederiz, ama hiçbirimizin kahramanlık edecek durumu yoktur.
Sayfa 22 - İğrenç Bir Olay
Evet, ezilmiş, toplumda küçük düşürülmüş bir insanı ruhsal yönden yükseltiyorum ben. Benliğini kazandırıyorum ona. Aylığı on ruble olan bir insan! Adım böyle beş on olaya karışsa, herkes tanır beni!.. Herkesin kalbinde bir yerim olur. Bu ünün sonu neye varır, orasını Tanrı bilir artık!..
Sayfa 24 - İğrenç Bir Olay
Sarhoş generalin düşünceleri bir noktada toplanamıyordu: Birden iki karşıt düşünce belirdi kafasında. Bir yanda heyecan, zafer kazanma tutkusu, engellerden yılmama, amacına erişeceğine sonsuz bir inanç; öte yanda yüreğini kemiren, ruhunu sıkan bir kuşku."Ne derler? Sonu nereye varacak bunun? Yarın ne olacak, yarın, yarın!.."
Sayfa 45 - İğrenç Bir Olay
"Gerçeği, kutsal gerçeği gizlememeli insan. En önemlisi de açık yürekli olmalı! İçtenliğimle kendime bağlayacağım onları. İnanacaklar bana. Kuşkum yok bundan. Bakışlarında bir düşmanlık, nefret bile var şu anda, ama onlara her şeyi anlattığımda kul köle olacaklar bana. Kadehlerini doldurup, bağırarak benim sağlığıma içecekler. Subay coşarak kadehini yere çalacak. Kuşkum yok bundan. Belki "Yaşasın generalimiz!" diye bile bağırırlar... Atlı muhafızlar gibi altı okka etmeye bile kalkışsalar beni, gene sesimi çıkarmayacağım. Hoşuma gider. Gelini alnından öpeceğim, doğrusu hoş, sevimli bir yüzü var. Akim Petroviç de iyi bir insan. Pseldonimov da zamanla düzelir kuşkusuz. Biraz görgüsüz, hepsi o kadar... Gerçi genç kuşak birçok bakımdan anlayışsızdır. Ruh inceliği yoktur ama... ama ben Rusya'nın öteki Avrupa devletleri arasındaki yerini anlatacağım onlara. Köylü sorunlarımızı da açıklayacağım, böylece... böylece hepsi sevecek beni, zafere ulaşmış olarak çıkacağım buradan!"
Sayfa 47 - İğrenç Bir Olay
Reklam
Karınca inadı vardı onda: Karıncaların yuvasını bozun, hemen onarmaya koyulurlar onu. Gene bozun, gene onarırlar. Kaç kez bozarsanız bozun, yılmazlar, her şeye yeniden başlarlar. Bir şeyler yapmak isteyen, evine bağlı bir insandı Pseldonimov.
Sayfa 53 - İğrenç Bir Olay
"Neden mi alıyorum onu evime?" diye bağırıyordu. İki nedeni var bunun. Birincisi: Hepiniz kadınsınız, bıktım artık kadınlardan. Pseldonimov'un da buyruğum altına girmesini istiyorum. Bu nedenle yapıyorum ona bu iyiliği. İkinci neden: Siz kızıyorsunuz, istemiyorsunuz diye alıyorum. Sizin inadınıza... Aklıma koyduğumu yaparım ben! Sana gelince, Porfiricik, karın olduğunda canın çektiği kadar dayak atabilirsin ona. Doğuştan yedi şeytan vardır ruhunda çünkü. Hepsini kovala, sopa hazır..."
Sayfa 55 - İğrenç Bir Olay
Aslında yangın Semyon İvanoviç'in kafasının içindeydi. Yatağına yatırdılar onu. Üstünde başında olmayan, saçı sakalı birbirine karışmış, ruhu sıkılan bir laternacı da palyaço paltosunu valizine böyle koyardı. İnsanları coşturan, iğneleyen, ruhunu düşmana satmış bu palto aynı şeytanla, kamçılarla, Petruşka ile, matmazel Katerina ile ve matmazel Katerina'nın mutlu sevgilisi taşra polis müdürüyle, bir sonraki temsile kadar o sandıkta yatacaktır.
Sayfa 378 - Bay Proharçin
Neden korkuyorsunuz yahu? Ne diye saldınız kendinizi? Kimin umurundasınız beyefendi? Bu kadar korkmaya ne hakkınız var? Kimsiniz siz? Nesiniz? Bir sıfırsınız siz beyefendi, yusyuvarlak bir sıfır! Nedir istediğiniz, amacınız nedir? Sokakta köylü kadının birine araba çarpsa ortalığı velveleye veriyorsunuz! Sarhoşun teki cebine sahip olamıyor, sizin etekleriniz tutuşuyor. Birinin evi yanıyor, sizin başınız alev alıyor, öyle mi? Öyle mi, beyefendi? Öyle mi, babacığım? Öyle mi?
Sayfa 383 - Bay Proharçin
Reklam
Hem neden korkmuştu? Önemli bir daire de çalışsaydı, bir karısı, çocukları olsaydı; o zaman mahkemeye verseydiler onu neyse... Oysa Alman malı, kilitli, küçük bir sandıktan başka bir şeyi olmayan, yirmi yıldır paravan arkasında yatan, sesi soluğu çıkmayan, dünyadan elini eteğini çekmiş, cimri, önemsiz bir insandı; gelgelelim, şimdi kendisine söylenen anlamsız birkaç sözcüğü kafasına takmış, korkmuş, dünyada yaşamanın ona çok ağır geldiğini düşünür olmuştu...
Sayfa 387 - Bay Proharçin
Kırık paravanlar, ölüm bütün sırlarımızın entrikalarımızın, yanlışlıklarımızın, tek amblemiymiş gibi, Semyon İvanoviç'in yapayalnızlığını bütün çıplaklığıyla ortaya çıkararak hala yerlerde sürünüyordu.
Sayfa 393 - Bay Proharçin (Sayfa 393-394)
Önemli olan yazmak veya sanat eseri yaratmak değildir, önemli olan gerçeği fark etmek ve kendi dalında sanatçı olmaktır.
Sayfa 360 - İki İntihar
Kaba yaradılışlı insanlar ancak maddi sıkıntıdan, gözle görülür dış nedenlerden ötürü kendilerini yok ederler.
Sayfa 361 - İki İntihar
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.