Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özel Bir Görüş

Anita Brookner

Özel Bir Görüş Gönderileri

Özel Bir Görüş kitaplarını, Özel Bir Görüş sözleri ve alıntılarını, Özel Bir Görüş yazarlarını, Özel Bir Görüş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ama hiçbir şeye gereksinimi yoktu. Belki dinlenmeliydi, o aydınlatıcı rüyaları beraberinde getiren uzun uykularından birine dalmalıydı. Biraz da kendi yaşında bir adamın yaptığı gibi sakince, sabırla hatta gülerek düşünmek için zamana gereksinimi vardı.
Sayfa 249 - XIKitabı okudu
Çalışmak durumu hafifletebilirdi ama bir işi yoktu. Arkadaşlık da işe yarayabilirdi ama o da yoktu. Dünyası geçici olarak hayli boştu.
Sayfa 246 - XIKitabı okudu
Reklam
(...) Belki de çok alçakgönüllüydüm." "Böyle korkunç kibirli olma. Yalnızca kibirli insanlar alçakgönüllülüklerini ilan ederler."
Sayfa 231 - XKitabı okudu
"Söylesene Putnam," diye yanıtlamıştı Bland kendi dalgınlığının derinliklerinden. "Neden acaba yaşam bize ancak o yaşamı fırlatıp atma olanağı ortaya çıktığı zaman heyecan verici görünür? Hem de ortada doğru dürüst bir neden yokken. Ölümcül tutkudan söz ediyorum, galiba, sonra bu fırsatı kaçırınca ne büyük bir başarısızlık duygusuna
Sayfa 231 - XKitabı okudu
Kendisini düşüncelerle dolu yalnız bir gecenin beklediğini biliyor, geceyi mutlulukla karşılıyordu. Bir biçimde yaşamının dışında bırakmak için büyük özen gösterdiği çapkınlık, tutku, serüven, taşkınlık, pervasızlık gibi öğelerin yaşamına girmesine izin vermediği için duyduğu büyük acıyı atlatmaya çalışıyordu hâlâ. Bir kez olsun kendini bu güçlere kaptırabilseydi, coşkularına o kusursuz akışkanlığı kazandırabilseydi, hiçbir şeyin boşa gitmediğini bilerek ölümle sakin sakin yüzleşebileceğini düşünüyordu.
Sayfa 229 - XKitabı okudu
Bland, Katy için arkadaşlık duyguları duymamıştı; düşüncelere dalmasına neden olan o takıntı gerçek arkadaşlıkla bir tutulamazdı. Arkadaşlık güvenebilmek demekti, acil bir durumda karşındakini telefonla arayabilmek ya da onun tarafından aranabilmek demekti. Arkadaşlık, insan o son dinlenme yerine yaklaşırken elde kalan tek şeydi.
Sayfa 229 - XKitabı okudu
Reklam
Neredeyse aynı anda da rüyasında annesiyle babasını gördü, genç ve neşeli görünüyorlardı ama Kabuki oyuncuları gibi yüzleri fena halde makyajlıydı. Birbirlerine hizmet ediyorlardı ama huzursuzluk duymadan, sonraki yıllarda içlerine yerleşen o hınç olmaksızın yapıyorlardı bunu. Bland rüyasında onları her nasılsa gençliklerindeki, kendisi onları tanımadan önceki, yeni evlendikleri günlerdeki, belki de kuşkusuz iyimser oldukları günlerdeki halleriyle gördüğünün farkındaydı. Rüyasında bile bir sevgi ve kıskançlık sancısı duydu, bu iki duygu da biraz önceki sıkıntılarını sanki hiç olmamışcasına siliverdi. Bu iki insanı ilk kez oldukları gibi, kendisinden, kendi gereksinimlerinden bağımsız olarak, böylelikle de onun daha sonraki eleştirilerinden aklanmış olarak gördü. Onlar anne baba olarak yetersiz kalmışlardı, bunu biliyordu. Bilmediği ama artık şimdi bildiği şeyse gençliğin insana vaat ettiklerinin yaşlılıkta gerçekleşmemesi karşısında anne babasının duymuş olduğu hayret ve düş kırıklığıydı. Şimdi kendisi de aynı düş kırıklığı ile savaşırken onların tıpkı bütün öteki ölümlüler kadar masum olduklarını biliyordu. Birden beklenmedik bir biçimde yazgısını onlarınki ile, onların belki de kendisine vasiyet ettikleri asıl miras olan sıradan mutsuzlukları ile birleştirdi.
Sayfa 223 - XKitabı okudu
Kendisine Oxford yolunu açacak olan ama başaramadığı son okul sınavına girdiği gibi gündeki hissetti. Başarısızlığı, kendisini bu sınava girmesi konusunda cesaretlendirmiş olan müdürünü şaşırtmıştı. "Hasta mıydın?" diye sormuştu müdürü. "Seni rahatsız eden bir şey mi oldu?" Sınavdan önceki geceyi annesi ile babasının tartışmaları yüzünden uykusuz geçirdiğini itiraf etmesi olanaksızdı. Böyle şeyler, kibar, açık görüşlü, yol gösterici öğretmenlere itiraf edilmezdi. Bland, hiç kimseyi, davranışlarını sır olarak sakladığı anne ve babasını bile suçlamamıştı. Sınavı başaracak kadar iyi bir öğrenci değildi demek ki, böyle düşünmüştü. Belki böylesi daha hayırlı olmuştu. Bu sınav yitirdiği fırsatların, seçmediği yolların ilkiydi. İlki ve en önemlisi. Bu ilk ve son sınavı verememesi yüzünden özgürlüğü yıllarca ertelenmişti. Şimdi bile ne derece özgür olduğu tartışılırdı.
Sayfa 206 - IXKitabı okudu
Annesini, şaşkınlıkla zavallı olarak düşündüğü annesini sayısı giderek azalan ev halkıyla yani tutarsız babası, yarı ağlamaklı yarı gücenmiş ifadeli kendisiyle uğraşırken görür gibi oldu. Hepsi de ne kadar mutsuzdular! Hepsi de tutsaktı, kaçamıyorlardı. Sanki kendisi de oradan hiç kaçamamıştı, bir kez daha, kendisine acı veren bir gerçeklikle, düzenini ürkütücü bir berraklıkla anımsadığı o evdeydi işte.
Sayfa 205 - IXKitabı okudu
Putnam biraz da gururla hiç zevk sahibi olmadığını öne sürerdi. Bütün gözlemleri gibi bu da doğruydu. Ama bu zevksizlik, kötü bir zevke sahip olmanın ötesinde bir şeydi: bu, güzelliğe karşı, güzel olanı isteme zorunluluğuna karşı takınılan yürekli bir tavırdı. Güzelliğin doğru, doğrunun güzellik olduğu Putnam için anlaşılır bir şey değildi. O, her zaman daha kaba demeyelim ama daha gösterişsiz eşyalardan hoşlanma eğilimindeydi.
Sayfa 201 - IXKitabı okudu
Reklam
Cadde, alışverişe çıkan insanlarla doluydu, mağazalarda mallar tıkabasa yığılmıştı. Bütün bu zenginlikle kendi ruhsal yoksulluğu arasındaki karşıtlık garip göründü ona.
Sayfa 192 - IXKitabı okudu
Bland'in düşleri yalnızca kendisiyle, kendisinin zincirlerinden kurtuluşuyla, kendisini bekleyen, bütün yaşamı boyunca ondan esirgenmiş, o rezilce özgürlüğüyle ilgiliydi.
Sayfa 189 - IXKitabı okudu
Bu koşullar altında tek başına cinsellik Bland'e acıklı görünüyordu ve burada da koşullar pek umut verici değildi anlaşılan: bastırılan kahkahalar, sendeleyen adımlar, gizlilik. Böylesi buluşmalar Louise'in de kendisinin de genç olduğu başka bir döneme aitti. Artık kendisi böyle buluşmalar ayarlayamaz, talep bile edemezdi. Kıskandığı şey Katy'nin ve birlikte olduğunu düşündüğÜ erkeğin gençliğiydi. Bland buna bir çare olmadığını da biliyordu. Arzu, yaşlılar için ancak üzücü bir özlemdi. Bu gibi konulardan söz etmek bile yakışıksızdı. Cinsellik üzerinde düşünmek hiçbir yaşta güzel bir şey değilken saçları grileşmiş, enerjileri azalmış insanlarca düşünülmesi özellikle çirkin kaçıyordu. Yeniden yatağına girdi, gene de zamanın bu kadar çabuk geçmiş, onun gençlik günlerinin bunca gerilerde kalmış olmasına duyduğu hafif bir şaşkınlığı içinde barındıran o aynı bıkkınlık duygusu Katy'yi, onun erkek arkadaşını ve kendisini yutmuştu.
Sayfa 188 - IXKitabı okudu
Durumun simgesel yönü dikkatinden kaçmadı. Aslında her şey fazlasıyla açık olduğu için olanlara aldırmıyordu. Sanatçılar bu durumu resmetmişler, yazarlar ise betimlemişti. Şu an onun dikkatini çeken şey daha genç bir erkeğin kapılabileceği heyecan değil arzuydu, sanki hayat yalnızca bir düştü, sanki ölüme yazgılı gövdeler ne zaman ve nerede olursa olsun doyuma ulaşmak zorundaydı, ve sanki yüksek bilinçle aynı hızda evrilmediği anlaşılan ürkünç bir törene katılıyorlardı.
Sayfa 188 - IXKitabı okudu
Kadınların olayları başka türlü göstermek gerektiğinde yaptıkları üzere "bir arkadaş" demişti: zamanla bu "bir arkadaş" "arkadaşım"a dönüşür, "birlikte olduğum erkek" biçiminde son bulurdu. Bland bu tavra hep sinirlenmişti, şimdi geriye baktığında, bir kadının talihsiz bir erkeği kendisine ayırması anlamına gelen, kendi kuşağının ancak romanlarda, o da kuşkuyla kabul edebileceği bu tavrı sevimsiz de buluyordu.
Sayfa 187 - IXKitabı okudu
91 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.