Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özel Bir Görüş

Anita Brookner

Özel Bir Görüş Gönderileri

Özel Bir Görüş kitaplarını, Özel Bir Görüş sözleri ve alıntılarını, Özel Bir Görüş yazarlarını, Özel Bir Görüş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cadde, alışverişe çıkan insanlarla doluydu, mağazalarda mallar tıkabasa yığılmıştı. Bütün bu zenginlikle kendi ruhsal yoksulluğu arasındaki karşıtlık garip göründü ona.
Sayfa 192 - IXKitabı okudu
Bland'in düşleri yalnızca kendisiyle, kendisinin zincirlerinden kurtuluşuyla, kendisini bekleyen, bütün yaşamı boyunca ondan esirgenmiş, o rezilce özgürlüğüyle ilgiliydi.
Sayfa 189 - IXKitabı okudu
Reklam
Bu koşullar altında tek başına cinsellik Bland'e acıklı görünüyordu ve burada da koşullar pek umut verici değildi anlaşılan: bastırılan kahkahalar, sendeleyen adımlar, gizlilik. Böylesi buluşmalar Louise'in de kendisinin de genç olduğu başka bir döneme aitti. Artık kendisi böyle buluşmalar ayarlayamaz, talep bile edemezdi. Kıskandığı şey Katy'nin ve birlikte olduğunu düşündüğÜ erkeğin gençliğiydi. Bland buna bir çare olmadığını da biliyordu. Arzu, yaşlılar için ancak üzücü bir özlemdi. Bu gibi konulardan söz etmek bile yakışıksızdı. Cinsellik üzerinde düşünmek hiçbir yaşta güzel bir şey değilken saçları grileşmiş, enerjileri azalmış insanlarca düşünülmesi özellikle çirkin kaçıyordu. Yeniden yatağına girdi, gene de zamanın bu kadar çabuk geçmiş, onun gençlik günlerinin bunca gerilerde kalmış olmasına duyduğu hafif bir şaşkınlığı içinde barındıran o aynı bıkkınlık duygusu Katy'yi, onun erkek arkadaşını ve kendisini yutmuştu.
Sayfa 188 - IXKitabı okudu
Durumun simgesel yönü dikkatinden kaçmadı. Aslında her şey fazlasıyla açık olduğu için olanlara aldırmıyordu. Sanatçılar bu durumu resmetmişler, yazarlar ise betimlemişti. Şu an onun dikkatini çeken şey daha genç bir erkeğin kapılabileceği heyecan değil arzuydu, sanki hayat yalnızca bir düştü, sanki ölüme yazgılı gövdeler ne zaman ve nerede olursa olsun doyuma ulaşmak zorundaydı, ve sanki yüksek bilinçle aynı hızda evrilmediği anlaşılan ürkünç bir törene katılıyorlardı.
Sayfa 188 - IXKitabı okudu
Kadınların olayları başka türlü göstermek gerektiğinde yaptıkları üzere "bir arkadaş" demişti: zamanla bu "bir arkadaş" "arkadaşım"a dönüşür, "birlikte olduğum erkek" biçiminde son bulurdu. Bland bu tavra hep sinirlenmişti, şimdi geriye baktığında, bir kadının talihsiz bir erkeği kendisine ayırması anlamına gelen, kendi kuşağının ancak romanlarda, o da kuşkuyla kabul edebileceği bu tavrı sevimsiz de buluyordu.
Sayfa 187 - IXKitabı okudu
Bland, yaşamında daha önce hiç yapmadığı bir şeyi yapmak, sözcüğün tam anlamıyla bir insanın isteğini bastırmak zorundaydı. Temel "raison d'etre'i"* başkalarına saygı olmuştu. Yaşamında asla başkaldırı güdüsüyle harekete geçmemiş, (aslında az eleştiriyle karşılaşmış ya da belki bunların farkında olmamıştı) asla kendi bakış açısını, kendi yöntemlerini, kendi inançlarını başkalarına kabul ettirmeye çalışmamıştı. Yaşam boyu yumuşak bir sesle konuşmuştu, bu yolla da her şeyin bu kadar sıkıcı bir hal aldığını düşünüyordu. Entrika yapma konusunda idmanlı değildi. Elindeki tek şey şu anki huzursuz haliydi ki bu durum da kararlı olma zamanının kesinlikle geldiğini gösteriyordu. Kibar olma, eğlenme isteği uçup gitmişti. Bir şekilde güç elinden kaymıştı. * (Fr.) Var olma nedeni -ç. n.
Sayfa 181 - VIIIKitabı okudu
Reklam
Gene de kaçınılmaz olanı her zaman fark edebilen biri olduğundan içinde varlığının bir yanıyla yaşlılığın, yorgunluğun kendisini kuşatacağını biliyordu. Ama onlarla savaşabileceğini düşünüyordu. Putnam'ın ölüm döşeğinde, bedeni hastalıktan erimiş hali gözünün önüne geldi, geleceği kesin olan bu çöküşü beklememeye, yaşamın o an gelene kadar kendisine sunacaklarının tadını çıkarmaya bir kez daha karar verdi.
Sayfa 178 - VIIIKitabı okudu
Bland dairesinden çıkıp merdivenleri indi, dışarı, dondurucu soğuğa çıktı. Kış güneşi, donu ve sisi tam delip görünmek üzereydi; genelde uzun yürüyüşler yaptığı güzel kış günlerinden biriydi. Ne kadar uzak görünüyordu bu kendi halinde yürüyüşler şimdi gözüne, nasıl da modaları geçmişti! Onlar daha büyük bir zevkin beklentisi içinde olmadığı bir yaşama aitti. Şimdi o yaşamın bitişine katlanmak zorundaydı. Artık rotası farklı, daha zorlu bir yoldan geçiyordu, mutluluk güvencesi de yoktu. Bütün açıklığı içinde şimdiki halinin o neredeyse dayanılmaz gerçekliği ile yüz yüze geldi. Gelecek için ancak rastgele birşeyler tasarlıyordu, asıl yaptığı geçmişi düzeltmek, kendi tarihini yeniden yazmaktı. Yaşamının gittiği yön başka yerlere ulaşmasını engellemişti, kendisi de o yaşamı seçmiş, hatta onu korkutucu, karışık düşüncelere karşı bir güvence, bir siper gibi görerek böyle bir yaşamı amaçlamıştı bile. Şimdi ise çok geç olmadan, kendisi için hazırladığı yazgıya sonsuza kadar mahkûm olmadan önce belirsizliğin arayışına çıkmıştı.
Sayfa 173 - VIIIKitabı okudu
İçkinin neden olduğu baş ağrısı bedeninde de bir güçsüzlük yaratmış görünüyordu, Bland bedenine her zamankinden de büyük bir hoşnutsuzlukla göz attı. Genelde bedenini fazla sorgulamadan benimserdi, yaşamı boyunca bu konuda hiç yakınmamıştı; bedeni hâlâ işlevlerini yeterli sayılabilecek oranda yerine getiriyordu. Bland, başını çok fazla olmasa da uygun ölçüde örten saçlarını tarayıp banyo aynasında yüzünü inceledi. Sanki kendi yüzüne bir yabancının gözüyle hiç bakmamışcasına bir merak duydu içinde. Yüzü de geri kalan her şeyi gibi sıradandı, bir tek gözlerinde şu an şaşkın, yalvarır gibi bir bakış olduğunu fark etti. Bunun her zamanki bakışı olmadığını umuyordu. Pes etmiş bir insanın yüzüydü bu, yaşamını böyle teslim olmuş bir adam ifadesiyle geçirmiş olduğu düşüncesi Bland'in kendi görünüşünü daha neşeli kılma ya da en azından zevkle derin düşüncelere dalmış görünme konusundaki kararını güçlendirdi.
Sayfa 171 - VIIIKitabı okudu
Başlangıçta zamanın insana armağan ettiği şey sonradan sürekli geri alınıyor, zamanın ortağı olan doğa tarafından da insan aynı süreklilikle alçaltılıyordu.
Sayfa 166 - VIIIKitabı okudu
91 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.