Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özgürlükten Kaçış

Erich Fromm

Özgürlükten Kaçış Gönderileri

Özgürlükten Kaçış kitaplarını, Özgürlükten Kaçış sözleri ve alıntılarını, Özgürlükten Kaçış yazarlarını, Özgürlükten Kaçış yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Maddi olan ve olmayan her şeyi satın almakla elde edebileceğimizi sanırız, dolayısıyla şeyler, bizim onlarla ilgili herhangi bir yaratıcı çabamızdan bağımsız olarak bizim olur.
Kendiliğinden edimlerde bulunma yetisiyle içten gelen duygu ve düşünceleri dile getirme yetisinden yoksun olmak ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan başkalarına ve kendine bir yalancı benlik sunmak, aşağılık duygusuyla zayıflığın kaynağını oluşturur. Farkında olsak da olmasak da, bizi en utandıracak şey, kendimiz olamamaktır ve insana, kendisinin olan şeyleri düşünmek, hissetmek ve söylemek kadar büyük gurur ve mutluluk veren başka hiçbir şey yoktur.
Reklam
Yıkıcılık, yaşanmamış yaşamın sonucudur. Yaşamın bastırılmasını hazırlayan bireysel ve toplumsal koşullar -kişinin kendisine ya da başkalarına karşı- belli düşmansı eğilimleri besleyen, deyiş yerindeyse depoyu oluşturan yıkıcılık tutkusunu üretirler.
Ancak istediği şey, acı ve sıkıntı değildir; acı ve sıkıntı, karşı durulmaz bir zorlanımla ulaşmak istediği amaç için ödediği bedeldir. Bedel çok yüksektir. Hep daha fazla ödemek zorunda kalır ve efendisine borç ödeyen köle gibi, ödediklerinin karşılığı olan iç huzura ve dinginliğe hiçbir zaman kavuşmaksızın her geçen gün daha fazla borca girer.
Bir korkuyu daha da ürkünç kılmakla kişinin korkusuna çare bulmaya çalıştığını söyleyebilir miyiz? Evet, işte mazoşist kişinin yaptığı budur. Ben, bağımsız ve güçlü olma isteklerimle önemsizlik ya da güçsüzlük duygularım arasında bocaladığım sürece, işkenceden farksız bir çelişki içine düşerim.
Aslında, onlara egemen olduğu için onları “sevmektedir.” Maddi şeyler, övgü, sevme güvencesi, zekâ, akıl ya da ilgisiyle onları satın alır. Onlara her şey verilebilir; ancak, özgür ve bağımsız olma hakkı kesinlikle verilemez.
Reklam
İyi uyum sağlamak anlamında normal olan kişi, insansal değerler açısından, nevrotik bir kişiden daha az sağlıklıdır. Çoğu kez kendisinden beklendiğini sandığı kişiliğe bürünmek için kendi benliğini feda etmek pahasına iyi uyum sağlamıştır. Ondaki gerçek bireysellik ve kendiliğindenlik yitirilmiş olabilir.
Tutunabileceğimiz herhangi bir şey yok mu bu evrende? İçine tepeleme daldırıldığımız o yanılsamalar karmaşası içinde, bir hakikat heykeli olarak dikilmiş tek bir şey var, o da sevgi.
Özgüven, “benliğini hissetme” başkalarının o kişi hakkında biçtiği değerin göstergesinden başka bir şey değildir. Pazardaki başarısı ne olursa olsun, başkaları tarafından sevilsin ya da sevilmesin, kendi değerini biçen, kişinin kendisi değildir. Aranıyorsa, bir kimsedir; başkaları ondan hoşlanmıyorsa, hiç kimse değildir. Kişinin kendine değer vermesinin, “kişilik”in başarısına bağlı olması, çağımız insanı için popüler olmanın neden büyük bir önem taşıdığını açıklamaktadır.
Sayfa 134Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.