Sözler ve Alıntılar
Martin Luther King'in şu sözlerini düşünün: 'Dört küçük çocuğumun da bir gün derilerinin rengi nedeniyle değil de karakterleri yüzünden yargılandıkları bir ulusta yaşamak gibi bir hayalim var.'
'Başarı amaçlarınıza ulaşmaktır' anlamına gelen o popüler tanıma göre, Martın Luther King başarılı biri değildir. Zira tüm farklı ten renklerine sahip insanların eşit hakları olması amacına ulaşamamıştır. Fakat yine de onu unutmaz ve ona hayranlık duyarız. Neden? Çünkü o bir amaç için mücadele etmiş ve hayatını değerleri doğrultusunda yaşamıştır.
Değerlerimize uygun yaşamak, başarının tanımı haline geldiğinde bu, şu anda da başarılı olabileceğimizi gösterir. Tek yapmamız gereken değerlerimiz doğrultusunda hareket etmektir.
Sayfa 203Kitabı okudu
Özgüven hareketleri önce, özgüven hissi daha sonra gelir.
Spot ışıklarının altında kesinlikle bulunmaması gereken düşünceler şunlardır: görünüşünüzle, diğerlerinin ne düşündüğü ile, nereye doğru hareket edip kollarınızı, bacaklarınızı nereye koyacağınızla, ne kadar iyi ya da kötü olduğunuzla, nihai sonucun ne olacağı ile, bundan 5 dk sonra neler olabileceği, 5 dk önce neler olduğu, neyi daha iyi yapabileceğinizle, başarısızlıkla, başarıyla, dikkatle, nasıl hissettiğinizle, yaptığınız hatalarla, güçlü yanlarınızla, zayıf yanlarınızla, başkalarının performansınızı nasıl yargılayacaklarıyla, neyin ters gidebileceğiyle ilgili düşünceler vs vs.
A düşünce ve duygularınızı kabul edin
C değerle belirlenen bir yön seçin
T farkındalıkla harekete geçin
Hayattaki en önemli şey yaptığınız şeydir, neyi savunduğunuz ve nasıl hareket ettiğinizdir. Bu, kendinizle ilgişi inandığınız tüm hikayelerden çok ama çok daha önemlidir.
Eğer size başarıyı tam anlamıyla garanti eden biriyle karşılaşırsanız, lütfen onların sunduğu hiçbir şeyi almayın. Zira garantinin doğasında kesin bir samimiyetsizlik vardır (ya da kendini kandırma).
Sayfa 19Kitabı okudu
kendime not
Çoğumuz başkalarını yargılamakta son derece hızlıyızdır, onları 'pes edenler', 'kaybedenler' veya 'başarısızlar' diye etiketleriz. Eğer kendimizi zalimce yargılamayı bırakmak istiyorsak, başkaları için de aynı şeyi yapmamız gerekir. İnsanlara ne kadar çok parmak sallarsak ve onları zayıf ya da kalitesiz olarak not edersek, o kadar çok sert eleştirme düşüncesi alışkanlığını arttırmış oluruz. Eninde sonunda da zihnimiz o yargıları bize döndürecektir.
Sayfa 138Kitabı okudu