Pal Sokağı Çocukları kitaplarını, Pal Sokağı Çocukları sözleri ve alıntılarını, Pal Sokağı Çocukları yazarlarını, Pal Sokağı Çocukları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Savaş günü çok güzel bir ilkyaz günüydü. Sabahleyin yağmur yağmıştı ve okulda, ders aralarında çocuklar pencereden dışarıya hüzünle bakıyorlardı. Yağmur bütün savaşı berbat edecek sanıyorlardı.
Eğer Pâl Sokağı‘na, bizim toprağımızı almaya gelirseniz biz de orada olacağız. Ben burada yalnızım da onun için böyle konuşuyorum; oraya gelin de, on kişi olduğumuz yerde sizinle nasıl konuşacağımızı size göstereyim.
Büyücek bir çocuk kendisinden daha küçük ve daha zayıf çocukları zıpzıp, kalemucu, keçiboynuzu çekirdeği gibi şeylerle oynarken görüp de bunları ellerinden almak isterse: Aynştand! der.
“Kafası, o zamana kadar hiç aklından geçmemiş olan türlü türlü tuhaf düşüncelerle doluydu. Aklında yaşam ve ölüm vardı. Ve bu büyük sorunda hiçbir biçimde çıkacak yol bulamıyordu.”
“Gerçek çarpışmaları izlemiş olan ciddi savaş gazetecileri derler ki savaşta en büyük tehlike düzensizliktir. Başkomutanlar yüzlerce toptan korkmazlar da; dakikadan dakikaya büyüyüp az zamanda genel bir bozguna dönüşmesi kesin olan en küçük kargaşadan çok kötü ürkerler.”
“Artık savaşın ateşi içinde olduklarını duyumsuyorlardı. Gerçek askerler de gerçek çarpışmalarda böyledir. Düşmanın yüzünü görmedikleri sürece her çalıdan ürkerler. İlk kurşun kulaklarının dibinden vızıldayarak geçti mi, onlara cesaret gelir; kendilerini yitirirler ve ölüme koştuklarını unuturlar.”