Öyle bir zaman ve mekan içindeydim ki bulunduğum noktaya, " evrenden de daha üstün ve yüce bir yer" demek mümkündü öyle bir zaman ve mekan içindeydim ki sonsuzluğun mutluluğuyla kendinden geçmiş olan Ruhum sanki tanrının katına kadar ulaşmıştı
Bu hırsızlıkta ötüşlerine atılan horozların garip sesleri bulunduğu yere yansıdıkça" git git karına git! ” diyordu kiliseler öğle vaktini ilan için Çan çalmaya başladılar o Sessizlik içinde uzaktan uzağa yansıyan Canlar hep bir ağızdan bir sürekli bir ahenkle, " git git karına git! " sözünü tekrar ediyorlardı
Elveda elveda artık bir daha geri dönmemek üzere yola çıktı Mahsun düşünceli bir halde Küçüklü büyüklük bir takım oransız evli dükkanların oluşturduğu çarşıda geçiyordu
Ertesi gün öğleden sonra kapısını kıracak gibi vuran yaşıyorum karısı hiçbir cevap alamayınca büyük bir korku ve telaşla mahalleden topladığı adamlarla kapısını kırıp odaya girdi odaya girer girmez herkes gülüşmeye başladı çünkü Pascal asılmış adam taklidi yaparak o ünlü ustalığıyla dilini çıkarmıştı