Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Panslavizm ve Rus Milliyetçiliği

Hans Kohn

Panslavizm ve Rus Milliyetçiliği Gönderileri

Panslavizm ve Rus Milliyetçiliği kitaplarını, Panslavizm ve Rus Milliyetçiliği sözleri ve alıntılarını, Panslavizm ve Rus Milliyetçiliği yazarlarını, Panslavizm ve Rus Milliyetçiliği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitabın ingilizcesi 735 sayfa. Bu metin tam çeviri değildir. Okuyun ama çok bir beklenti içine girmeyin. Eksik çevirmeyi yazara hakaret olarak gördüm ve bitirmedim
Panslavizm ve Rus Milliyetçiliği
Panslavizm ve Rus MilliyetçiliğiHans Kohn · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 200712 okunma
262 syf.
·
Puan vermedi
Okumak için kendimi zorladığım ama okurken çok yorulduğum bir kitap oldu. Agah Oktay Güner Beyin adını duyardım (hem olumlu hem de olumsuz manada) fakat Alman dilinde yetkinliği olduğunu bilmiyordum. Tercümesini maalesef beğenmedim. Evet Hans Kohn çok kıymetli bir eser meydana getirmiş fakat tercüme bilgiye erişmeyi zorlaştırıyor. Bir paragraftan diğerine geçerken bu kimin düşüncesiydi diye evvelki paragrafa göz atmak oldukça can sıkıcı. Pan-nilecek çok kaynak mevcut değil. Türkleri ve Almanları 200-300 yıldır perişan eden bu fikre karşı Türklerin neredeyse hiç eser meydana getirmeyip Almanların tercümanlığını yapmasını da yagırgamamak elde değil. Özetle bu eser için diyebilirim ki; güzel bilgileri okunmaz kılan kötü bir tercüme.
Panslavizm ve Rus Milliyetçiliği
Panslavizm ve Rus MilliyetçiliğiHans Kohn · Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı · 199112 okunma
Reklam
"College de France" daki derslerinde, Mickiewicz, Rus Slavcılarına çok yakın olan fikirlerini savunur. Alexandre Herzen 1844 Şubatında şöyle yazıyordu: "Mickiewicz bir Slavcıdır. Tıpkı Khamiakov ve diğerleri gibi. Tek farkları birinin Polonyalı olup Rus olmadığı ve Moskova'da değil Avrupa'da yaşadığıdır. Yalnızca Ruslar için değil fakat aynı zamanda Çekler ve Illyrien'ler ve diğerlerinin de tasasını çekerek Mickiewicz, Slavlann Avrupalılar gibi materyalist şahıslar olmadığını söylüyordu,
Andrzev Towianski
Andrzev Towianski (1799-1878} Paris'e geldi. Bu esnada Napolyon'un külleri onun için inşa edilmiş muhteşem mezara, Invalides'e nakledildL Nesiller onun efsanevi büyüklüğünün rüyasını görmek için geldiler. Towianski, Napolyon'un Allah tarafından sosyal adaleti tesis için gönderildiğine ve kendisinin de onun halefi olduğuna inanıyordu. "Napolyon'un sayesinde bu büyük ihtilal kahramanıyla Fransa ikinci İsrail oldu ve dünyayı aydınlatan meş'aleyi eline aldı. Allah bu dünyanın gideceği yolu çizmiştir. Mevcut durumda üçüncü İsrail rolünü alacak nöbeti devralacak olan Slavlardır".
1834 yılında otuz beş yaşında Mickiewicz şiir yazmayı bıraktı. Ancak, sonraki bütün faaliyetlerinde mistisizm dalgalar halindedir. Ve bütün edebi eserlerinde mevcuttur. Profesör, gazeteci, organizatör oldu, ama daima imanının aşırı gayretiyle bir aziz gibi çalıştı ve hayatını bu inanca vakfetti. 1840 yılında "Collegede France" in edebiyat kürsüsüne tayin oldu.
Adam Mickiewicz'in Lehistan şiiri
Adam Mickiewicz "Eve'nin Ataları" adlı eserinin III. kısmında baba Pierre hücresinde, çarmıha gerilmiş Polonya'nın hayalini görür ve elemli bir halde: Ey haç, gölgeni bütün Avrupa'nın üzerine yay! Ölü ağaçlar ve tükenmiş, cansız yatan Üç milletin üzerine Ve ey benim vatanım İşte senin yerin kurbanlara taş olmaktır!"
Reklam
Türkiye'de ölen bir Panslavist: Adam Mickiewicz
Prens Adam Jerzy Czartoryski yönetiminde Vilna üniversitesinde yüksek vasıflı pek çok profesör toplanmıştır. 1824 yılında pek çok mensubu polis tarafından tutuklanmış olan, edebiyatla meşgul vatanperver gençlerin buradaki gizli faaliyetlerine Adam Mickiewicz iştirak eder. Gençler nispeten hafif cezalara mahkum olurlar. Mickievicz, Rusya'ya gönderilir, iyi muamele görür ve 1829 yılına kadar orada yaşar. Birkaç yıl sonra serbest bırakılır, I. Alexandre'ın Vilna üniversitesi öğrencilerine karşı gösterdiği mübalağalı sertlikle, Herode'un masumlannın katlini emreden tavrı arasında mukayeseler yapar. Otuz yaşında ün sahibidir ve Rusya'yı terk eder. İtalya'ya geçer, iki yıl kalır ve burada Hristiyanlığa olan imanını kuwetlendirir. 1831 ayaklanmasına hiçbir suretle iştirak etmez. Dostu Stefan Garczynski Varşova bombardıman edilirken yiğitçe savaşır ve şu satırları yazar: "Ah benim memleketim! Bizim kurtarıcımızın yüzündeki perde asla Veronique 'in yüzündeki peçe gibi değildir! Hatta senin kanlı kaderinin hayali nesillerin kalbine kazınacaktır! Bütün Avrupa senin ıstıraplarının tarihini öğrenecektir. Bütün milletlerin çarmıha gerilmiş milletimin ıstırapla dolu hayalinde bakışlarını ve düşüncelerini toplayacakları bir gün gelecektir!" Bu dokunaklı sözlerin yazarı 1832 yılında Dresde'de Mickiewicz ile buluştu. Vatanının felaketlerinden çok etkilerımiş ve ona hizmet arzusuyla dolu olan Mickiewicz güzel şiiri Dziady (Eve'nin atalarına şiir) için ilhamını böylece buldu.
Demokratik Panslavist Hoene
Hoene, cihanşümul ihtilale düşkün Panslavlardan birisi değildi. O aynı zamanda ihtilalci anarşiyi ve despotizmi (Cihanşümul monarşiyi) uzak tutmaya dikkat ediyordu. 1848 yılında Slavlara seslenirken onları hükümetlerini korumaya ve ayaklanmaların, şiddetin tahribatına karşı tedbirli olmaya çağırdı: "Bütün milletlerin birleşerek Rusya'ya karşı çıkmalarıyla O 'nu mağlup edebileceklerini hayal edebiliyor musunuz? Rusya Napolyon'a karşı mukavemet ettiği gibi bütün Avrupa'ya da direnecektir" diyordu.
Kazimierz Brodzinski'nin gayet heyecanlı bir hitabı
Vaktiyle her millet kendisini kainatın merkezi zannederdi, tıpkı dünyayı kainatın merkezi telakki ettiği gibi. Copernic kainattaki yıldızlar sistemini keşfetti. Polonya milleti -iftiharla söylüyorum- kainatın manevi tekamülünü önceden görebilmekte tektir! Her millet bütünün bir parçasıdır ve peyklerin güneşin etrafında döndüğü gibi her millet kendi yörüngesinde hareket etmektedir. Her millet ahenkli bir bütün teşkil eder. Polonya, Allah tarafında Copernk'in manevi kainatında feylesof olmak için seçilmiştir. Değeri anlaşılmamış ve gadre uğratılmış Polonya yaşayacaktır ve O imanını, tekrar ele alacak adamları bulacaktır. Başındaki dikenli taç bir zafer tacı olacaktır. Hürriyet ve kardeşlik ağacı din güneşinin altında büyümelidir. Kraliyet tacının hakları ve halkın hakları ibresi Allah'ın elinde olan bir terazide tartılmalıdır. Polonya insanlığın eseriyle işbirliği etmek istemektedir. O medeniyet ve barbarlık arasında, gürleyen fırtınaların ortasında sınırda nöbetçidir. onun kaderi ona öyle bir mezar taşı verdi ki, işlenmiş cürümlerin varlığına şahadet etsin ve halkların hürriyetlerine karşı yapıJanlardan tiksinti uyandırsın!
Bir insan kendi hayatını memleketi için feda edebilir, fakat, varlığının şuurunda olan bir milletin kayboluşunu kabul edemez!
81 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.