Enis Yurter ilk kitabıyla karşınızda…
Kitaba ismini veren “Papatya Şarab”ı adlı hikâyenin dışında Ostra’nın Bahçesi, Samirin, Vaha ve Yahuda’nın Keçisi adlı hikâyelerin de yer aldığı kitap, her şeyden önce muhteşem hayal gücü ve sürpriz olaylarla dolu olmasıyla dikkat çekiyor.
Hikâyeleri okurken yeri geliyor modern ve popüler bir romancının oluşturduğu mekân kullanımı ve olay örgüsüyle, yeri geliyor fantastik ve felsefi derinliği olan bir dünyayla ve yeri geliyor masalla düş arasında gidip gelen ancak sonunda başarılı bir edebi metinde son bulan anlatılarla karşı karşıya kalıyorsunuz. Öyle ki, bir hikâye sizi Rus Çarlığı’nın balolarına, diğeri Hz. Musa’nın peşinden giden İsrailoğullarına götürüyor. Bir başka hikâye gönüllerde hâlâ kanayan bir yara olan Başbakan Adnan Menderes’i idam sehpasına götüren olaylara değiniyor. Öyle ki yazar inanmadığı bir hikâyede “sınırlarımı ne kadar zorlayabilirim” denemesi yapıyor.
Öte yandan Norveç’in Molde’sine ve bir İtalyan masalı olan Pinokyo’nun gizem ve gerilim dolu kurgusuna da eşlik edebiliyorsunuz.
Bir ilk kitap için fazlasıyla etkileyici ve farklı olduğu kesin. Tıpkı bir Papatya Şarabı gibi…
