Ne yaparsa yapsın ölümcül günahı işleyeceğini biliyordu ve bu duygu gözünün önüne vaaz kürsüsündeki rahibi getiriyordu: sarımtırak cübbe, emreden eller, kavisli göbek biçimi ve cemaati yıkayıp geçen tükürükler. Dürüst ve riyakâr, bilge ve budala, itaatkâr ve sömürge yöneticisi, anne ve fahişe… Tanrının ve ona karşı çıkanların planlarının dokunduğu kategoriler bütünü. Ne isimlerin ne tarihlerin olduğu; kuraklığa mahkûm olmuş, şiddetle yönetilen bir ülke. Ahlâkın, son zerresine kadar buharlaşan su gibi sükût ettiği kapalı bir dünya. Kurtuluş umuduyla bozkırda savrulan biri. Daha küçücük bir çocuk... ya sağduyunun en ilkel basamaklarına adım atma fırsatını bulacak ya da hep beslendiği şiddete sonsuza kadar teslim olacak. Açıkta ile Madrid Kitapçılar Birliğince 2013 Yılın Kitabı Ödülü’ne değer görülen Jesús Carrasco; çocuk, çoban ve kâhya gibi arketipler vasıtasıyla yer yer muazzam bir lirizmle örülü keskin bir romana imza atıyor. Kelime kelime işlediği eserinde, merhametsiz doğanın varlığı tüm hikâyeyi birbirine bağlayıp kurguyla iç içe geçiyor; insanlık onuru, beklenmedik bir kuvvetle kıraç toprakların yarıklarında filizlenerek okuyucuyu âdeta büyülüyor.
Yazar:
Jesus Carrasco
Jesus Carrasco
Çevirmen:
Saliha Nilüfer
Saliha Nilüfer
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 32 dk.Sayfa Sayısı: 160Basım Tarihi: Kasım 2014Yayınevi: DeliDolu
ISBN: 9786055060237Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
160 syf.
·
Puan vermedi
İstismara maruz kalan ismini asla ögrenemediğimiz isimsiz bir çocuğun isimsiz bir yerden kaçış mücadelesi. Ağdalı bir dil yerine sade bir dil ile kusursuzu yakalamış Jesus Carrasco. Çocuğun mücadelesini okurken az da olsa arka planda köylülerin kuraklıkla verdikleri mücadeleyi de okuyoruz. Yazar kitabın sonuna kadar okuru diken üstünde tutmayı başarıyor. "Çocuk da etrafında gördüğü insanların daima yaptığı gibi şiddete başvurmuş, şimdi de kendi namına, yine onlar gibi cezadan muaf olmayı talep ediyordu."
Açıkta
AçıktaJesus Carrasco · DeliDolu · 201445 okunma
Reklam
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Çocuk kaçıyor. Kuraklıktan,açlıktan,onu öldüresiye döven kahyadan. Çocuk kaçıyor. Yeni bir hayata dair kalan son damla umuduyla. Çocuk kaçıyor. Aklında, evde açlıktan öleceğini düşünüp onu kahyaya teslim eden ailesi. Çocuk kaçıyor. Yolda gördüğü yaşlı çobanın ona acımasızlığı öğretmesiyle. . Jesús Carrasco, öyle ‘gerçek’ anlatıyor ki. Kanı,suyu,acıyı,iliklere sinmiş korkuyu. Sona doğru ağlarından kurtulan umudu~ Yazarın ilk eseri olduğuna inanmak ise oldukça güç! . Saliha Nilüfer çevirisi ve Burak Tuna kapak tasarımı ile~
Açıkta
AçıktaJesus Carrasco · DeliDolu · 201445 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Anne olduktan sonra mı böyle duygusala bağladım bilmem .Ama özellikle esas karakter bir çocuk oldu mu bende bütün ipler geriliyor içim bir tedirgin okuyorum. Yine de hakkını vermeliyim oldukça akıcı ve sizi içine alan bir kitap. Günümüzde maalesef çoğumuz için perde arkasında kalmış bir konuyu ele alıyor yazar ustalıkla. Çocuklar kötülüğü bilmezler maalesef biz yetişkinlerden öğrenirler . Bundan sebep lütfen dünyalarına ışık olmaya çalışalım.
Açıkta
AçıktaJesus Carrasco · DeliDolu · 201445 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Açıkta kısacık olmasına rağmen insanı tesiri altına alan güçlü bir eser. Şiddetin ve istismarın soğuk ve kirli yüzünü görmüş ve kaçan bir çocuk, zorbalığa teslim olmuş adsız bir ülke. Çocuk ve ülkenin adı verilmemiş çünkü isimler değişiyor ama yaşananlar dünyanın her yerinde ortak sadece biçim değiştiriyor maalesef. Bilmediğimiz bir zaman ,kuraklığa mahkum olmuş bir ülke. Kahya'dan kaçan çocuk,onları atlattıktan sonra ıssız bir düzlükte sağ kalmaya çalışmaktadır. Yolu yaşlı bir çobanla kesişir. Oradan oraya savrularak yaşam mücadelesi veren çocuğun yaralarına Çoban merhem olur. Kötülükten başka bir şey görmemiş çocuk merhamet ile belki ilk kez karşılaşır. Hem kaçışı hem kuraklık ile verdikleri büyük mücadeleyi okuyoruz . Anlattığı şey farklı olmakla birlikte eserdeki kuraklığı ve ıssızlığı Yan Lianke'nin Günler Aylar Yıllar kitabına benzettim. İkisinde de susuzluğu, açlığı ve mücadeleyi iliklerime kadar hissettim. Eserde bazı şeyleri önceden sezsem de bu ona olan ilgimi azaltmadı. Çünkü anlatım çok güçlüydü. Bazen bir film izler gibi okudum bunda yazarın ayni zamanda senarist olmasının da etkisi var sanırım. İnsanların zalimliğini, yönetenlerin zorbalığını, doğanın çetinliğini anlatan çok başarılı bir ilk kitap. Çok beğendim.
Açıkta
AçıktaJesus Carrasco · DeliDolu · 201445 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
64 günde okudu
Ne yaparsa yapsın ölümcül günahı işleyeceğini biliyordu ve bu duygu gözünün önüne vaaz kürsüsündeki rahibi getiriyordu: sarımtırak cübbe, emreden eller, kavisli göbek biçimi ve cemaati yıkayıp geçen tükürükler. Dürüst ve riyakâr, bilge ve budala, itaatkâr ve sömürge yöneticisi, anne ve fahişe… Tanrının ve ona karşı çıkanların planlarının dokunduğu kategoriler bütünü. Ne isimlerin ne tarihlerin olduğu; kuraklığa mahkûm olmuş, şiddetle yönetilen bir ülke. Ahlâkın, son zerresine kadar buharlaşan su gibi sükût ettiği kapalı bir dünya. Kurtuluş umuduyla bozkırda savrulan biri. Daha küçücük bir çocuk... ya sağduyunun en ilkel basamaklarına adım atma fırsatını bulacak ya da hep beslendiği şiddete sonsuza kadar teslim olacak. Açıkta ile Madrid Kitapçılar Birliğince 2013 Yılın Kitabı Ödülü’ne değer görülen Jesús Carrasco; çocuk, çoban ve kâhya gibi arketipler vasıtasıyla yer yer muazzam bir lirizmle örülü keskin bir romana imza atıyor. Kelime kelime işlediği eserinde, merhametsiz doğanın varlığı tüm hikâyeyi birbirine bağlayıp kurguyla iç içe geçiyor; insanlık onuru, beklenmedik bir kuvvetle kıraç toprakların yarıklarında filizlenerek okuyucuyu âdeta büyülüyor.(Arka kapaktan)
Açıkta
AçıktaJesus Carrasco · DeliDolu · 201445 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Kuraklığa mahkum şiddete ahlaksızlığa teslim olmuş isimsiz bir ülkede, belirsiz bir zamanda, yalnız bir çocuğun varolma çabası. Okunur, dönülür bir daha okunur.
Açıkta
AçıktaJesus Carrasco · DeliDolu · 201445 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
“Yük trenlerinin boş gelip arpa, buğday ve yulafla dolu döndüğü zamanlardı. Derken kuraklık geldi ve yaylalar kuruyup çürüyene dek soldu. Tahıl yetiştirmeye son verildi ve demiryolu şirketleri vagonları ayırdı ya da arazinin üstünde kullanım dışı bıraktı. İstasyon kapandı, şef daha batıda bir göreve tayin edildi. Bir seneye kalmadan ailelerden
Açıkta
AçıktaJesus Carrasco · DeliDolu · 201445 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.