Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Parfümün Dansı

Tom Robbins

Parfümün Dansı Gönderileri

Parfümün Dansı kitaplarını, Parfümün Dansı sözleri ve alıntılarını, Parfümün Dansı yazarlarını, Parfümün Dansı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ağır işler, gençliğin pembe tenini yok ediyor, insanın içini kurutan o tuzlu suyun içeri sızmasına izin veriyor."
Haritasız ve rehbersiz yolculuk yapan gezginler için her beklenmedik plan değişimi bir sevinç dalgası getirir. Bu sevinç parayla satın alınabilecek bir orospu olmadığı gibi, kur yaparak elde edebilecek komşu kızına da benzemez.
Reklam
Belki deli olabilirim, dedi kendi kendine. Ama bu dünyanın bokunu öteki dünyanın kevserlerine bin kere tercih ederim.
benim içimde... daha fazla bir şey olma arzusu var. Sesiyle ölümün çıngırağını bastırabilen bir şey olmak istiyorum.
Belki yıldızların gözünde insanın hayvandan bir üstünlüğü olmayabilir... Kralların da sıradan insanlara bir üstünlüğü söz konusu değildir.
Bazı bölgelerde onun ilkbahar geldiğinde tekrar topraktan bitivereceğine inanıyorlar; ama ben hiç öyle bir olay görmedim. Geçmişteki inancıma göre, kendimi öteki olay görmedim. Geçmişteki inancıma göre, kendimi öteki dünyada güçlü olacakların eline teslim etmem gerekiyordu. Yani ya tanrıların ya da şeytanların. Ama şimdi kendi yıldızım hızla solduğuna göre, başka dünyaların savaş oyunlarında piyon olmak istemiyorum. "Bu tanrılara karşı gelmek mi, efendim?" "Sanmıyorum. Beni yaratanlar ister tanrı, ister şeytan olsun, planlarına karşı koymakta kullanacağım bu aklı da yarattılar. Herhalde kendi yaptıkları kalbin içinde bir karşı koyma gücü bulunduğunu bilecek kadar akılları vardı."
Reklam
Bunca yıldır edindiğim tecrübe, bana uyuyan yılanın kuyruğuna basmamayı öğretmiştir.
Doğduğumuz zaman bir rüya çorbasının içinden çıkarız. Öldüğümüzde rüya çorbasına gerisin geri batarız. İki çorbanın arasında, geçilecek kuru bir alan vardır. Hayat, bir sevkıyattır.
“Zenginler dünyanın en çok dışlanan azınlığıdır. Herkes zenginlerden gizli veya açık biçimde nefret eder, çünkü herkes onlara gizli veya açık biçimde imrenir. Ben bayılırım zenginlere. Bililerinin onları sevmesi şart. Evet, gerçi zenginlerin çoğu eşektir, ama inan bana, fakirlerin de pek çoğu eşektir zaten. Parası olan bir eşek, en azından içtiği içkinin parasını kendi ödeyebilir.”
Aydınlanma seçkinci bir durumdu. Bundan memnun olsak da, olmasak da böyleydi. Her çağda ve hemen hemen her alanda küçük bir grup aydınlanmış azınlık bulunuyordu. Bunlar hayatlarını, bir sonraki evrimsel aşamanın tam eşiğinde yaşıyorlardı. Belki o aşamanın gerçekleşmesine daha yüzlerce yıl vardı. Tarihin belli kilit dönemlerinde bu seçkin azınlıkların biri ya da öbürü, bütün kültürü etkileyebilecek kadar genişliyor ya da sesini çıkarabiliyordu. O zaman evrimin yoluna önemli bir taş daha döşenmiş oluyordu. Wiggs aklından eski Mısır’da Akhenaton dönemini, İran’da Zerdüşt dönemini, Yunan ve İslam’ın altınçağlarını, Çin kültürünün birkaç büyük devrini ve Avrupa Rönesansı’nı düşünmekteydi. (Keltler de büyük bir uygarlık yaratabilirdi, diye anlatıyordu Priscilla’ya... tabii eğer kilise onları vaktinden önce kıskıvrak yakalamasaydı.) İşte Amerika’da da 1964-1971
Reklam
“En güzel şeylerin, bu dünyaya sırf bizi denemek için, büyük ödülü almamızı daha zorlaştırmak için getirildiğine inanmıyorum. Boşluğun güvenliğini de istemiyorum. Hayatı bu kılığa sokmak insanlara da tanrılara da yakışmaz.”
Sayfa 132Kitabı okudu
Pancar burger diye tutturmamın neden anlaşıldı.
Pancar aslında melankolik bir sebzedir. Istırap çekmeye onun kadar isteklisi yoktur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.