"Renklerle coşan,acılarla boğuşan bir ressamın hikâyesi..."
Bir kitap okuduktan sonra Kafka'nın dediği gibi bizleri sarsmalı. Eseri okuduktan sonra yüreğim sızladı, yapılan kötü muameleler, yoksulluk, akıl hastanesine yatırılma günleri...
Daha önce adını duyduğum ama çok da tanımadığım Hıfzı Topuz tarafından yazılan, tam biyografi olmasa da Fikret Mualla'yı anlatan muhteşem bir kitap. Eser biterken aklıma Oğuz Atay'ın bir cümlesi geldi: " Beni anlamıyorlardı,zararı yok.Beni daha kimler anlamadı." Anlaşılamamak ne kadar acı.
Fikret Mualla da maalesef yaşadığı zamanda çok anlaşılamamış,eserlerinin kıymeti bilinememiş bir ressam. Picasso'dan hediye bir tablo alabilen ama ülkesinde değeri ne yazık ki ölene kadar bilinemeyen bir ressam.
İyi ki Fikret Muallan'ın Abidin Dino, Avni Arbaş, Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Hıfzı Topuz gibi güzel arkadaşları olmuş.Yoksa hayatı daha da çekilmez olurdu diye düşünüyorum.Benim gibi ressamların hayatına dair merakınız varsa okumanızı tavsiye ederim.