Bu üç kitabı okurken Yıldız Abla karakterini gözünüzde nasıl canlandırdınız?
Bu soruyu merak etmemin sebebi
benim Yıldız Abla karakterini gerçek hayatta tanıdığım biri üzerine oturtmuş olmam sanırım. Hani kumaşları aynı derler ya, iki karakterde öyle benim için.
Güçlü, bakımlı, cesur, okkalı kahveleri ve keyif tüttürmeleri asla eksik olmaz.
Merak
Kitap okuyan bir kız olmalı. Okuma zevki olan, kültürlü biri. Kendine güvenen, mesleği yahut ilgi alanları olan... Böyle bir kız hayalimde kısacası eş olarak. Sadece fiziksel çekim yeterli değil...
"Sahteliğin içinde farkında olmadan sürüklemektense, gerçekleri bilip üzüntüyle karışık da olsa hayata devam etmek daha iyidir sanıyorum."
"Sevginin acısını başka bir sevginin hakikililiği silebilir."
....
Yıldız Alatan Macerasının son kitabını da bitirmiş bulunmaktayım. İyi ki de okudum. Dışarıdan bakıldığında basit polisiye
Herkesin öldüğü ne hastalığı olabilir ki artık dünyada? Bak tıp, teknoloji ne kadar gelişti. Her şeye çözüm buluyorlar artık uzaya bile insan gönderiyorlar. Öyle salgılar falan geçmişte kaldı. Yıl oldu 1986,biz çok gelişmiş bir dünyada yaşıyoruz.
"Gül yüzlü bir affetti ki her busesi lale"
Ah Ziya... Ben nasıl şanslı bir kadınım... Günaydın, bir tanem bu güzel sözler hangi şairden?
Yahya Kemal Beyatlı'dan
Yıldız' cığım. Hala gördüğüm gündeki gibi gül yüzlü bir afetsin.
Zira bir insanın canına kıyması, bunu yaparken de planlarının suya düşüp kendisine can çekiştirecek bir şeyle karşı karşıya kalması kadar korkunç ne olabilirdi ki?
1985 yılı önceki senelere göre sakin gitmekteydi. Yine de acayip şeyler olmamış değildi. Mesela TRT ocak ayında "anı, devrim, özgürlük" gibi kelimelerin yasak getirmişti.
Perisiz Köşk/Yaprak ÖZ
Merhaba;
Yaprak ÖZ’ün yazdığı, Zonguldak’lı Fahri detektif Yıldız ALATAN’ın son macerasıyla karşınızdayım.
Daha önce “Farahnaz’ın Çiçeği” ve “Villa Şakayık” romanlarıyla ün salan Yaprak ÖZ’ün Yıldız Alatan maceraları serisinin son kitabı olan “Perisiz Köşk” en serinin, benim için en heyecan verici olan Villa Şakayık’tan sonra en iyi kitabı.
Daha önceki kitapların yorumlarını profilimde bulabilirsiniz.
Peki neden Perisiz Köşk?
Villa Şakayık’taki cinayetin aydınlatılmasının üzerinden 6 yıl geçtikten sonra cereyan eden bu hadisenin başlangıcında, 1985 sonbaharında Komşusu Beti ile onun bir anaokulu açma hayalini gerçekleştirmek üzere Zonguldak’ın meşhur köşklerinin bulunduğu Kilise mahallesinde anaokulu olmaya uygun bir köşkü gezmeye giderler. Anlaşmadan sonra temizliğe girişirlerken yan köşkten bir çıngırak sesi ile tedirginlik yaşarlar ve Yıldız Abla’nın detektiflik damarı tutar. Bunun üzerine yan köşkü keşfe çıkarlar. Beti sesin Perilerle dolu bu evden geldiğini düşünse de, Yıldız Abla perilere inanmamakta bu işin içinde bir iş olduğunu düşünmektedir. Araştırmaları sonucunda haklı çıkar. Köşkün bodrumunda bir ceset bulurlar ve macera başlar. Ve Köşke artık Perisiz Köşk demeye başlar.
Polisin incelemeleri sonucunda İntihar vakası olarak kapanan vakada, Yıldız Alatan’ın içinde cevabını bulamadığı cinayet şüpheleri vardır ve boş durur mu? Tabi ki durmaz.
Gerisini okuyup öğrenmenizi salık veririm sevgili dostlar. Zira Yaprak Öz’ün Türk Polisiyesi alanında çok iyi olduğuna kefilim. Polisiye severler kitapları almak için siteleri dolaşmaya başladı bile
Perisiz KöşkYaprak Öz · Maceraperest Kitaplar Yayınevi · 2021185 okunma
Selamlar;
Yıldız Alatan macerası devam ediyor. Hafta sonuma keyif katan , 80 ler 90 lar ile ilgili anılarımı tazelememe vesile olan, her bölüm de ayrı bir güzel kıyafet dikip o kıyafetleri gözüm de canlandıra canlandıra okuduğum bu kitaba ne yorum yazsam az
.
Yaprak Öz benim polisiye dalın da sizi sıkmadan merakla keyifle kitapları yazması ile benim polisiye okumama vesile oldu. Sevgili
Debriye Teyzegil vesilesi ile yazarla tanıştım ama şahane oldu.
.
Yıldız abla komşusu ile komşusunun satın alacağı eve bakmaya giderler. Meraklı Yıldız ablam elbette evin arkasında uzun zamandır sahiplerinin olmadığı evi merak eder içerisi nasıldır bir bakalım der ve içeriyi dolaşırken çalan zil hem tedirgin eder , hem de merakından dolayı yine bir cinayetin için de bulur kendini. Bizim dedektif Yıldız ablam asla rahat durmaz ve Ziya abimize söz vermesine rağmen bu cinayetin peşine düşecektir.
Sonucunda ise kendisinin
bile şaşıracağı bir sürpriz ile karşılaşır.
Hem güldürüyor, hem geçmişe götürüyor, hem merak ettiriyor hem de okurken keyif veriyor.. E bu kitap okunmaz mı ?
Ben çok sevdim ve lütfen yazarımız bu seriye devam etsin