Pinokyo'nun Rüyası
Selvi AtıcıPinokyo'nun Rüyası Gönderileri
Pinokyo'nun Rüyası kitaplarını, Pinokyo'nun Rüyası sözleri ve alıntılarını, Pinokyo'nun Rüyası yazarlarını, Pinokyo'nun Rüyası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tişörtünü eteğine uzanıp adamın elini boynundan çekmesi için bekledi. Adam elini çektiğinde yüzünü hırçın bir halde sildi. Daha ellerini indiremeden adam yakasına yapışıp cekistirmeye başladı. Kız, yakasını adamdan kurtarıp bir adım geriledi. Zayıf bir öfkeyle, " Kacabilecek olsam burada kaçardım!" dedi.
Adam , kendisini takip etmesi için kafasıyla işaret verdiğinde başını salladı. Onu takip eder gibi görünmek için öne doğru bir adım attı.
Sayfa 8 - Nemesis KitapeviKitabı okudu
Eğer bir evde dert varsa, o evin kimsesi olmaz.
Sayfa 139Kitabı okudu
Aşk gölün dibindeki balcıktı. Güneş ışınları göle çarpıyor, üzerini parıltılarla dolduruyordu. .....Cazibesi gözünü körleştiriyordu.Sonra da balcığa saplanıyordun.Bir şekilde yukarı çıksan da kalbini o balçığın içine saplanmış halde bırakıyordun ...
Kitap çok güzel. Sürükleyici ama eksiklikler var. Ömeri sevdim ilk başlarda tam bir serseriydi ama onu öyle yapan kadınlar bana göre suçlu... gazel iyi güzel de bazen hadi o evden çık yapabilirsin ayaklarının üzerinde durabilirsin dedim ama yapmadı. O yüzden ona kızdım. Ayrıca evden gidip Ömeri biraz süründürmesi fena olmazdı. Sonradan 1-2haftalıgina Ömer gonderdi onu evden o zaman da acı çekip süründü ama bana yeterli gelmedi. Sonlara doğru ikiside çok çektiler ve olaylar bitmek bilmedi. Aşırı sürükleyici herkes okusun. 
Pinokyo'nun Rüyası 
Selvi Atıcı
"Zaten eğer bir evde dert varsa, o evin kimsesi olmaz.”
"Ruhumu sende unutmuşum. Senden nasıl vazgeçebilirim?"
Sayfa 448Kitabı okudu
Genç kız, ‘‘Demek benden hâlâ vazgeçmedin!” dedi.
Sesinden gülümsediği belli oluyordu.
“Sana söyledim. Nefes almak için sana mecburum.” Alnını, şakaklarını ve saçlarını öptü. “Ruhumu sende unutmuşum. Senden nasıl vazgeçebilirim?”
“Üzülme...” dedi genç kız “Daha kötüsü ben sende kalmışım!”
“Çünkü ev sen olmayınca çok boş geliyor. Çünkü önüme gelen herkesle kavga etmeye başladım. Çünkü günlerdir senin yatağında yatıyorum. Çünkü manyak gibi senin tişörtünü koklayıp duruyorum. Çünkü dakikada üç kez telefonumdaki resmine bakıyorum. Çünkü bombok durum dayım. Çünkü seni acayip özledim.”
“Ama sen ve ben, inan çok inatçı kişilikleriz.” Dudakları samimi bir gülümsemeyle kıvrılırken göz kırptı. "İyi ki de öyleyiz!”