Bu kitap 5 yaşında ki bir çocuğun hüzün dolu hayatını anlatıyor. Nitekim sevgiyi ailesinden görmeyen Zeze bir gün sevginin zıttı olan acıyı ve sevgisizliği keşfeder. Kitap sevgiyi ve merhameti en saf en tatlı dille okuyucuya aktarıyor. Yazarın dili anlaşılır ve kolay terimler barındırdığından kitap oldukça akıcıydı. Şeker Portakalı ''Çocuk Kitabı'' olarak literatüre edilse de kitabın yaşı yok. Hayatın gerçek yüzünü bu kitabın satırlarında bulabilmek mümkün. Kitabın başlarından itibaren Zeze'yi kucaklamak ve acısına ortak olmak istedim. Zeze her bir çocukça haylazlığında dayak yiyen, zaman zaman ailesine destek olmak için çalışan omuzlarında büyük bir yük taşıyan koca yürekli çocuk. Kitabın en ilginç yanı hem okunması gereken ilk 100 kitaplar arasında olması aynı zamanda ülkemizde bir zamanlar yasaklanan bir kitap. Nedeni ise içerisinde argo kelimeler barındırması. Günümüz nesli kitapta geçen bir çok argo kelimeden daha fazlasını kullanmakta. Fakat kitapta geçen argo kelimeler sadece Zezenin etraftan duyarak anlamını merak ettiği ve tekrar ettiği kelimeler. Çocuklara gerçek dünyadan sıyrılmış, hayal dünyalarını kısıtlayan çizgi filmlerden ziyade hayattan bir kesit olan bu kitap okutulmalı. Sevgiyi bir portakal fidanında arayan zararsız Zezenin öyküsü okurken beni çok etkiledi. Şeker portakalı hayatımda hep izi kalacak bir kitaptır. Nesilden nesile okutulmalı ve hayata birde sadece sevgiyi arayan ve biraz olsun merhamet dileyen bu küçük ama koca yürekli çocuktan bakılmalı.