Birisine bin lira verirsen, o da hemen iki bin lira ister. Diyelim ki ona iki bin lira verdin, onu cebine atar ve hemen ardından dört bin lira ister... sonra da ben bunla geçinemem diye ağlamaya sızlamaya başlar!
Kör bir adam bile, tanrının aslında neyi kastettiğini rahatça görebilir.
Şimdilerde dünyanın hali böyle. Eğer hayatta bir şeyler başarmak istiyorsan, iyilik yapmaktan kaçınacaksın. Erdemden tümden uzak kalacaksın! Sadece kötülüğe yöneleceksin!
Fakat, bir de şuradaki sahtekarlar sürüsüne bak! Hepsi nasıl da köşeyi dönmüş baksana!
Tapınak hırsızları, politikacılar, dalkavukluk yapan göt yalayıcılar, ahlaksızlar hepsi de akıl almaz derecede zengin olmuşlar işte!
Bak şunlara! Hepsi de çoktaaan köşeyi dönmüş!
Hayatım boyunca, dürüst bir adam oldum, nazik ve saygılı birisi... fakat... yine de...yine de, mevzubahis para olunca kaybeden ben olmuşumdur hep!
Bana kalan tek bir kazanç dahi yok! Hiçbir şekilde başaramadım! Bir türlü zengin olamadım işte!
Atina'da bir sokak. Sahnenin sağında, Chremylus'un evi görünür. Hemen önünde, kapının sol tarafında bir bank vardır.
Zenginlik, bir tanrı olarak, çok yaşlı ve hatta kör bir adam görünümdedir. Eski püskü, yırtık giysiler kuşanmış bir haldedir.