Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Politika Felsefesi Nedir?

Leo Strauss

Politika Felsefesi Nedir? Hakkında

Politika Felsefesi Nedir? konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
9/10
5 Kişi
31
Okunma
2
Beğeni
1.600
Görüntülenme

Hakkında

Tüm politik eylem… kendisinde, iyinin, iyi yaşamın ya da iyi toplumun bilgisine doğru bir yönelime sahiptir; zira iyi toplum, eksiksiz politik iyidir. Eğer bu yönelim açık hale gelirse, eğer insanlar onu iyi yaşam ve iyi toplum hakkında bilgi edinmek için açık hedef kılarlarsa, politika felsefesi günışığına çıkar. Politika felsefesinin konusu, özgürlük gibi insanlığın büyük hedefleridir; öyle hedefler ki, tüm insanları zavallı kendiliklerinin ötesine yükseltmeye muktedirdir. Politika felsefesi, felsefenin politik yaşama, felsefî-olmayan yaşama, insanî yaşama en yakın olan dalıdır.” Leo Strauss, politika felsefesinin 20. yüzyıldaki en önemli filozoflarından biridir. Antikçağ, ortaçağ ve modern politika felsefesi, özeldeyse Platon, Maimonides, Hobbes, Spinoza ve Nietzsche temel entelektüel çalışma alanlarını oluşturur. Modernite eleştirisi ve modernliğin krizini teşhis etme çabası düşüncesinin en belirgin yanını sergiler. Spinoza’nın Din Eleştirisi, Tiranlık Üzerine, Doğal Hak ve Tarih, Machiavelli Üzerine Düşünceler, Politika Felsefesi Nedir?, Antik ve Modern Liberalizm, Şehir ve İnsan en önemli eserleri arasında sayılabilir. Politika Felsefesi Nedir?, politika felsefesinin anlamına ilişkin Strauss’un eşsiz katkısını ortaya koyuyor.
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 24 dk.Sayfa Sayısı: 120Basım Tarihi: 2017İlk Yayın Tarihi: 28 Haziran 2000Yayınevi: Öteki Yayınevi
ISBN: 9789755843186Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Ciltli
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 50.0
Erkek% 50.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Leo Strauss
Leo StraussYazar · 6 kitap
Alman Yahudisi kökenli Amerikalı siyaset felsefecisi. Strauss 1930'larda nazilerden kaçarak ABD'ye göç etti. Ernst Cassirer'den ders aldı. Eski bir neo-con olan Fukuyama'ya göre Strauss hakkında söylenen pek çok şey gerçeği yansıtmamaktadır. Kimi çevrelerde ABD'deki Neo-con akımın fikir babası olarak kabul edilmektedir. Leo Strauss, 20 Eylül 1899’da, Almanya’da Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğar. 1912 yılından itibaren müfredatında doğa bilimlerinin yanı sıra Latince ve Grekçe gibi kadim dillere ağırlık veren Marburg’daki bir Gymnasium’a devam eder. Gymnasium’da aldığı hümanist eğitim, henüz genç bir delikanlı olan Strauss’un Ortodoks Yahudilikten uzaklaşmasına yol açar. Bununla birlikte, bölgede zaten var olan anti-semitizmin hızla yükselişi, zamanla Yahudi hayat tarzına yabancılaşan Strauss’u yeniden Yahudi köklerine döndürür. Strauss, on altısında hayatını Platon okuyarak geçirmeyi planlarken, on yedisinde kendisini birden politik Siyonist hareketin içinde bulur. Leo Strauss’un politika felsefesi üzerine görüşlerinin oluşmasında Yahudi Sorunu’nun etkisi yoğun olarak görülebilir. Erken yaştan itibaren, Leo Strauss, entelektüel mesaisinin tümünü Tanrı ile politika arasındaki ilişki ve Yahudilik ile felsefenin zamansız hakikatlerini uzlaştırma sorununa hasrettiği için, felsefe ile din, akıl ile vahiy, Yahudi inancı ile Alman kültürü arasında bir sentez kuran Cohen’in felsefesi onu cezbetmiştir. Leo Strauss, Yahudi Sorunu’nun çözümünü ancak kendi özlerine, yani Yahudi cemaatine dönüşte bulacağını düşünür. Aslında Leo Strauss, olanı değil olması gerekeni arıyordu ve ”Yahudi cemaati nasıl yaşamalıydı” sorusu, onun Yahudi Sorunu’nun çözümündeki özünü oluşturuyordu. Leo Strauss, bunu sadece Yahudilerle sınırlamaz ve tüm modern insanlar için de “nasıl yaşamalıyız” diye sorar. Bu çerçevede, Leo Strauss, dinin “tecrübe” olarak yorumlanmasına itiraz eder. Tersine, din, onun için “yasa”dır. Leo Strauss, liberal demokrasinin Yahudi Sorunu’na uygun çözüm sağlayamadığının farkına varır. Nitekim liberal demokrasi ne Yahudilerin Almanya’da kendilerini evde hissetmelerini sağlayabilir, ne de ayrı bir Yahudi Devleti’nin kurulmasına yönelik ulusal çözümler sunabileceğine dair inancı vardır. Aslında Leo Strauss’da erken yaşta şekillenen bu düşünceler, onun yaşadığı dönem ve çevrenin üzerinde nasıl bir etki bıraktığını görmemiz açısından oldukça aydınlatıcıdır. Bu görüşler, ilerleyen zamanlarda kendini politik olarak tanımlayacaktır. Birçok siyaset felsefecisi gibi, Nasyonal Sosyalistlerin Almanya’da iktidara gelmesiyle, Leo Strauss da Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etmiştir. Bu göç hikâyesini ilginç yapan şey ise, Leo Strauss’un Nazizm’i etkilemiş olan siyaset felsefecilerinden Carl Schmitt’in tavsiye mektubuyla Rockefeller Bursu almaya hak kazanmasıdır. Ayrıca Leo Strauss, hocası Carl Schmitt’ten önemli ölçüde etkilenmiştir. Parlamenter sisteme yönelik olan eleştirileri ve düşman kavramına yüklediği önem, bunları doğrudan yansıtmaktadır. Leo Strauss, Paris ve İngiltere’de kısa süre yaşadıktan sonra, 1938 yılında Amerika’ya giderek, New York’ta ”New School of Social Research” ve İsrail’de ”İbrani Üniversitesi” gibi kurumlarda ders verirken, Yeni Muhafazakârlığın önde gelen isimlerinden bir dönem ABD Savunma Bakan Yardımcılığı da yapan Paul Wolfowitz’in hocalığını yapmıştır.Strauss, ilerleyen yıllarda Chicago Üniversitesi’nde kendi ekolünü oluşturmuştur. Leo Strauss, 1973’de Amerika Birleşik Devletleri’nde ölmüştür. Kendisinin bıraktığı politik felsefe ve görüşleri ile oluşturduğu ekol, Amerikan siyasal yaşamı ve neo-con hareket bakımından oldukça önemlidir.