Bu kaplumbağa, hiç durup dinlenmeyen bir seyyahtı. Kendi belirlediği rotada, sabırla ve acıyla ilerliyor, etrafında olanlara hiç bir ilgi göstermiyordu. Adeta içinde bir filozof gizliydi! Altında ısındığı güneş, her gün ıslandığı su, içinde belli belirsiz nefes aldığı hava, onun en temel ve değişmez lüksleriydi. Dindar bir aziz, akıllı bir bilge, umutlu bir aşık gibi kendini kabuğuyla örtmüştü.