Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Post Öykü - Sayı 27 (Mart-Nisan 2019)

Post Öykü

Post Öykü - Sayı 27 (Mart-Nisan 2019) Gönderileri

Post Öykü - Sayı 27 (Mart-Nisan 2019) kitaplarını, Post Öykü - Sayı 27 (Mart-Nisan 2019) sözleri ve alıntılarını, Post Öykü - Sayı 27 (Mart-Nisan 2019) yazarlarını, Post Öykü - Sayı 27 (Mart-Nisan 2019) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu sözü arifler anlar, cahiller bilmeyip tanlar.
Sayfa 127 - Hacı Bayram VeliKitabı okudu
Reklam
Zaman isteyene ilaç olur, insan başına gelen bir şeyi kabullenemezse hiçbir şey fayda etmez.
Hayatın kendisi de düello değil, Meksika açmazıdır çoğu zaman.Tetiğe basan sürprizi bozar.
Varolmak demek, kendi hikayeni yaratıcının emir ve yasakları çerçevesinde yaşamayı bilmek demekti.
Ve Zaman düşer ellerimden yere;İzinsiz çalışır saatler hep bir sonraya...
Reklam
Hikayeleri bir diğer gücü de zaman kapsülü misali geçmişi bulunduğumuz zamana taşımasıdır.
Nihayetinde herkes,bir öyküye dönüşmek ister.Anlatılıp anlatılmamasını umursamadan.
Sorun şu ki artık bir yuvası yoktu,sadece anne babasıyla yaşadığı bir evdi orası ve asla yuva olmamıştı ona,yuvası hiçbir yerdeydi şimdi.
Reklam
Öykücünün Günlüğü-Necip Tosun
Çünkü yolculuk bir anlamda insana kendi kendisiyle zorunlu yüzleşme imkanı yaratır. Pek çok öyküm, öykü parçalarım ve onların ipuçları kendi kendimle baş başa kaldığım bu yolculuk anlarında oluşmuştur. Bu yüzden yanımdakiyle konuşmam ve iç seyahati severim.
Sayfa 116 - Post Öykü DergisiKitabı okudu
Kırkıncı Oda (Schopenhauer ve Kirpi İkilemi)-Güven Adıgüzel
Schopenhauer'un anlattığı ikilem şöyle; Soğuk bir kış sabahı çok sayıda oklu kirpi, donmamak için birbirine bir hayli yaklaştı. Az sonra, oklarının farkına vardılar ve ayrıldırlar. Üşüyünce, birbirlerine tekrar yaklaştılar. Oklar rahatsız edince yine uzaklaştılar. Soğuktan donmakla, batan okların acısı arasında gidip gelerek yaşadıkları ikilemi, aralarındaki uzaklık, her iki acıya da tahammül edebilecekleri bir noktaya ulaşıncaya kadar sürdü. İnsanları bir araya getiren, iç dünyalarının boşluk ve tekdüzeliğidir. Ters gelen özellikler ve tahammül edemedikleri hatalar onları birbirinden uzaklaştırır. Sonunda, bir arada var olabilecekleri, nezaket ve görgünün belirlediği ortak noktada buluşurlar. Bu uzaklıkta duramayanlara, İngiltere'de ''keep your distance!/mesafeni koru!'' denir. Bu noktada, çevrenin sıcaklığını hissetme arzusu kısmen karşılanır ama, buna karşılık okların acısı hissedilmez. Kendi iç sıcaklığı çok yüksek olanlar ise, ne sıkıntı vermek, ne de sıkıntı çekmek için, topluluklardan uzak durmayı tercih ederler. Schopenhauer, kirpilerin yaşadıkları ikilemin, aralarındaki uzaklık, her iki acıya da tahammü edebilecekleri bir noktaya ulaşıncaya kadar sürdüğünü söyler. Gerekli mesafe bulunur ve ikilem biter. Hayat başlar yani. Ne okların acısının ne de havanın soğukluğunun hissedilmediği bir yer. İnsani mesafe, hepimize lazım olan.
Sayfa 84 - Post Öykü DergisiKitabı okudu
Kırkıncı Oda (Gutenberg Parantezi Kapanırken)-Güven Adıgüzel
''Şuursuz bir büyücü Gutenberg! Işığı paçavraya hapsetmiş. Yüzyılları kutularla doldurmuş Gutenberg'in çocukları, Peygamberleri işportaya dökmüş; Tuğla kadar değeri kalmamış dehanın.'' Cemil Meriç
Sayfa 81 - Post Öykü DergisiKitabı okudu
Kırkıncı Oda (Meksika Açmazı'nda Bir Çehov Tüfeği)-Güven Adıgüzel
Meksika açmazı, olaya karışan hiçbir tarafın ''kazançlı'' çıkamayacağı, keskin ve ''içinden çıkılmaz'' durumun adı olarak anılır.
Sayfa 81 - Post Öykü DergisiKitabı okudu
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.