Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Proletarya Diktatörlüğü Üzerine

Karl Marx

Proletarya Diktatörlüğü Üzerine Sözleri ve Alıntıları

Proletarya Diktatörlüğü Üzerine sözleri ve alıntılarını, Proletarya Diktatörlüğü Üzerine kitap alıntılarını, Proletarya Diktatörlüğü Üzerine en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kapitalizmden, sosyalizme geçişle birlikte Sömürücü sınıflara özgü “zevk düşkünlüğü ve çalışmadan kazanma” zihniyetlerinin yozlaştırıcı etkilerini yaymaya devam ettikleri gibi, özel mülkiyet kavramı da varlığını korur; dolayısıyla her bireyin çalışmada komünist ruha sahip olması, kendisini karşılık beklemeksizin bütünüyle kollektif topluluğa adaması henüz olanaksızdır. “Herkese emeğine göre” ilkesinin uygulanmasını gerektiren nedenlerden biri budur.
Lenin- Devlet ve Devrim
Sadece sınıf mücadelesini kabul edenler henüz, Marksist değildirler, hala burjuva düşüncesinin ve burjuva siyasetinin sınırları içindedirler. Marksizmi sınıf mücadelesi öğretisiyle kısıtlamak demek, Marksizmi kesip biçmek, çarpıtmak ve burjuvazinin kabul edebileceği bir şey haline getirmek demektir. Ancak sınıf mücadelesini kabul etmeyi proletarya diktatörlüğünü kabul etmeye vardıran kimse Marksisttir.
Reklam
Tüm sınıf farklılıklarını kaldırmak için, bu toplumsal ilişkilerin sonucu olan tüm fikirlerin devrimcileşmesi gerekir. Fikirler, düşünüş ya da toplumsal ideoloji anlamına gelir ki; bu da toplumsal varlığın bir yansımasıdır. Belirli bir fikir, her zaman belirli bir toplumsal düşünüş, eski kültür, eski gelenek ve alışkanlıklarla birlikte tüm eski fikirlerin devrimcileştirilmesini, proletarya diktatörlüğünün önemli görevleri haline getirmek şarttır. Her türden proleter olmayan fikir ortadan kaldırılmadıkça komünizmi ortadan kaldırmak olanaksızdır ve bu alanda başarısızlığa uğramak büyük bir tarihi geri dönüşe yol açabilir. Çünkü burjuva fikirlerin varlığı, yeni burjuva unsurların ve kapitalizmin ideolojik kaynağıdır.
Emekçilerin üst kesimi burjuvaca etkisiyle proletaryayı sürekli olarak yozlaştırır.
Burjuva parlementosu, burjuvazinin proleterya ve bütün emekçi halk üzerinde uyguladığı diktatörlüğün bir süsü, bir aracıdır. Oportunizm, bezirganlık, ayrıcalık peşinde koşmak, ün ve kazanç düşkünlüğü, kitleleri hiçe saymak, boş gevezelik, ciddi bir çalışmadan kaçınmak, hayatın tadını çıkarmaya bakmak, yozlaşma vb.. Burjuva resmî çevrelerine özgü tüm bu olumsuz nitelikler, parlementoda olanca çıplaklığıyla kendilerini gösterirler.
Burjuvazinin ekonomik gücünün hakimiyet düzeyine yükselmesi de, siyasal iktidarı ele geçirmesi sayesinde olmuştur. Politik toplum, sınıflarüstü değildir. Belli bir sınıf için vardır, onun kollektif çıkarlarını korur ve içindeki çekişmeleri çözer.
Reklam
Sınıfların içinde tutarlı olarak devrimci olan tek sınıf, işçi sınıfıdır.
Sınıfların varlığı tarihi bir olgudur. Ortaya çıkmalarını, gelişmelerini ve yok olmalarını, toplumsal üretimin gelişme düzeyi belirler. Uzun ilkel toplum döneminde sınıfların ortaya çıkması olanaksızdı; çünkü üretim düzeyi çok düşük olduğundan ürün fazlası yaratılmıyordu ve özel mülkiyet insanın insan tarafından sömürülmesinin koşulları yoktu.
Küçük burjuvazinin bencil fikirlerini taşıyan herkes, bu eğilimlerin gelişmesine olanak verildiğinde burjuva olup çıkar. Çünkü küçük burjuvazi ile burjuvazi zorunlu olarak aynı dünya görüşüne sahiptirler. Dolayısıyla tıpkı küçük mülk sahipleri gibi, kapitalizm yönünde eğilimler taşıyan kimseler de, proletarya devriminin saflarında yeni bir burjuva kuşağının doğmasının bir kaynağını oluştururlar. Bu nedenle, bu sorun konusunda son derece berrak bir kavrayışa sahip olmalı ve burjuva ideolojisine karşı mücadeleyi sürdürerek proletarya ideolojisinin gelişmesini desteklemeliyiz.
Sosyalist toplum, kapitalist toplumun içinden henüz çıkmış bir toplumdur. Bundan dolayı bağrından çıktığı eski toplumun her bakımdan, yani ekonomik, göreneksel ve düşünsel bakımlardan doğum lekeleri taşır. Sınıflar, sınıf çelişmeleri ve sınıf mücadelesi sosyalist toplumda da devam eder.
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.