Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sayfa Sayısına Göre Pusula Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Pusula sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Pusula kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Varoluş acılı bir yansıma, bir afyonkeş düşü.
Sayfa 12 - Can
Gidişata bakmalıyız, gidişat, işte, buradayız, bir su damlasının o Büyük Heplik’te yeni bir şekle bürünmeden önce yok oluşa doğru gidişatının seyrine.
Sayfa 12 - Can
Reklam
“Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkla yiyen, kemiren yaralar,” diye yazar İranlı Sadık Hidayet, Kör Baykuş romanının girişinde: o yuvarlak gözlüklü, ufak tefek adam bunu herkesten iyi biliyordu. Tam da böyle büyük bir yalnızlık akşamında, ona Paris’in Championnet Sokağı’ndaki apartman dairesinin gaz vanasını sonuna kadar açtıran da bu yaralardan biri oldu, İran’dan uzakta, çok uzaklarda, yanında ona refakat edebilecek sadece Hayyam’dan birkaç rubai ve belki koyu konyak şişesi ya da bir parça afyon sakızı ve belki de hiç, hala kendine sakladığı ve onun gazın büyük boşluğuna sürükleyen metinlerinden başka hiçbir şey olmaksızın.
Sayfa 13 - Can
Sâdık Hidayet Kör Baykuş romanın girişi
Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkla yiyen, kemiren yaralar.
Sayfa 13 - Can yayınları, Çeviri: Ebru Erbaş
İnsanın bu dünyada yalpalamasına yol açan o benlik yaralarından birinden mustaripti Hidayet, bu çatlak genişleyerek derin bir yarığa dönüşmüştü; afyonda, alkolde, insanı ikiye yaran her şeyde olduğu gibi burada da bir hastalık değil, bir karar söz konusu, varlığını sonuna kadar çatlatma iradesi.
Sayfa 15 - Can
Yanılsama, Hidayet’in dediği gibi, ruhu yalnızlıkta kemirirdi —nicedir delilik, melankoli, depresyon diye adlandırılan şey, genellikle bir sürtünmenin, kendi benliğini yaratımda, ötekiyle temasta yitirmenin sonucuydu.
Sayfa 18 - Can
Reklam
Nesne boşluğu doldurur..
Sayfa 32 - Can Yayınları, 2.BaskıKitabı okudu
Nasıl da düşler içinde bir hatıra bu. İnsan uykuya dalmadan uyanıyor, kendi benliğindeki ötekinin hazzından kalan kırıntıları yakalamaya çalışıyor.
Sayfa 43 - Can
Güzeli düşlemeden önce dehşetin en dibini görmek, onu baştan sona kat etmek gerekirdi.
Sayfa 54 - Can
Güzeli düşlemeden önce dehşetin en dibini görmek, onu baştan sona kat etmek gerekirdi.
Sayfa 54 - Can yayınları, Çeviri: Ebru Erbaş
Reklam
İstikbal, güzel bir sonbahar gününde Boğaziçi kadar parlaktı.
Sayfa 55 - Can yayınları, Çeviri: Ebru Erbaş
Anadolu yakasının renkten renge bürünüşünü izlerken gemileri sayardım; bazen de Bağdat Caddesindeki kış ışıklarını görmek için vapura biner, Üsküdar'a ya da Kadıköy'e geçerdim ve buz tutmuş, gözlerimin feri sönmüş, ellerim ceplerimde, o pek ışıltılı alışveriş merkezlerinden birinden eldiven almadığıma hayıflanarak ve geceleyin Boğaz'ın ortasında sanki çok yakınmış gibi gözüken Kız Kulesi'ni bakışlarımla okşayarak dönerdim ki sonra da evde, nefes nefese tırmandığım üst katta bol demli, tavşan kanı, çok şekerli bir çay koyar, bir afyon piposu tüttürürdüm, bir fırt ve koltuğumda usulca daldığım uyku, arada bir Karadeniz'den inen tankerlerin sis düdükleriyle bölünürdü.
Savaşı anlatan bir tablonun önünde dururken..
zırhlar önüne geçtikleri mermilerin izlerini taşıyordu, bıçaklar indirdikleri darbelerle aşınmıştı ve insan tüm bu atıl eşyanın yol açtığı ıstırabı, çevresine yaydığı ölümü, savaşın hengâmesi içinde yarılmış karınların, paramparça edilmiş bedenleri kolayca hayal edebiliyordu.
Sayfa 56 - Can yayınları, Çeviri: Ebru Erbaş
Hayat bir Mahler senfonisidir, asla geri dönmez ve asla dörtayak üzerine düşmez..
Sayfa 63 - Can Yayınları, 2.BaskıKitabı okudu
Hayat bir Mahler senfonisidir, asla geri dönmez ve asla dört ayak üstüne düşmez. Afyondan ve unutuştan başka, bu melankolinin ta kendisi olan zaman duygusundan, sonluluğun bilincinden kaçacak bir sığınak yok.
Sayfa 63 - Can
168 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.