evvel dil için bir temize çıkmadır, eski zamanlarda bile kahvelerde,
kâğıtçı dükkânlarında
''Bana benden olur her ne olursa/
Başım rahat bulur dilim durursa''
levhaları asılıydı.'' Ya… Hiç değilse şu minnacık öğüde uygun yaşayabilsek
Ahmed Rasim Ramazan‘ın sıcak aylara rastlamasının kendisine Derviş
Mehmed‘i hatırlattığını belirtir ve onunla ilgili bir fıkra anlatır.
Derviş Mehmed tekkenin yalnız dervişi değil dülgeri, marangozudur. Ramazanla beraber sıcaklar da bastırır. O sıcaklar arsında da zaviyenin duvarı çöker. Derviş çarnaçar duvarı onarmaya karar verir. Yaz günüdür, derviş sıcakta iyice bunalır, aklına da devamlı su gelir. Dayanamaz, maşrapayı doldurup içmeye başlar. Zaviyede kâhyanın biri karşısına dikilir, tehditkâr bir tavırla ayol Derviş Mehmed mübarek Ramazan der, beyni dönen Mehmed evet o mübarek her yıl gelir; ama Derviş Mehmed bir kere gelir diyerek başından savar.
Fakat bu ne yaralı neş'edir. Bayram denildi mi hiç olmazsa bir sevinç hatırası gönüllerde uyanması gerekirken iki yıldan beri İslâm'ın maruz kaldığı zulümler acıklı hâller.
"El ıyd-ı ekber eyledi
Biz mâtem eyledik."
dedirtecek derecede kalplere hüzün vermekte devam ediyor. Ne olsa insan kendi din ve milliyetine ait tarihi haberlerden ayrılamıyor.
''Oruç mideden evvel dil için bir temize çıkmadır, eski zamanlarda bile kahvelerde,
kâğıtçı dükkânlarında
''Bana benden olur her ne olursa/
Başım rahat bulur dilim durursa''
levhaları asılıydı.'' Ya… Hiç değilse şu minnacık öğüde uygun yaşayabilsek…