Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rasulullah Efendimiz'den Eğitim Düsturları

Osman Nuri Topbaş

En Eski Rasulullah Efendimiz'den Eğitim Düsturları Sözleri ve Alıntıları

En Eski Rasulullah Efendimiz'den Eğitim Düsturları sözleri ve alıntılarını, en eski Rasulullah Efendimiz'den Eğitim Düsturları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İbn-i Haldun şöyle der: "Geçmiş hadiseler, gelecek olanlara, suyun suya benzemesinden daha çok benzer." Bugün haz ve hız odaklı yaşayan modern câhiliye insanı ile, 14 asır önceki câhiliye insanı arasında bir gardırop farkından başka ne var?!.
Eğitimci sürekli bir tekâmül gayreti içinde olmalıdır. Aksi takdirde birçok kâbiliyet ve istîdat, eğitimcinin liyâkatsizliği yüzünden sönüp gidebilir. Unutmayalım ki; Kazandığımız her insanın ecri, kaybettiğimiz her insanın da ağır vebâliyle karşılaşacağız. İsrafın en kötüsü de, insan israfıdır.
Reklam
İmtihanı kaybedenler, dâimâ bahane arayanlar olmuştur. Muvaffak olanlar da bahaneleri unutarak fedakârca gayret edenlerdir.
O'nun izinde yürümek, canlı bir Kur'ân olabilme sırrına ermektir. Sırf gözün ve zihnin okuduğu değil, kalbin de okuduğu bir ilim ve tahsil... Bu da en muhteşem tahsildir. Sahâbî, zihni bilgileri kalben hazmetti, muhabbet arttıkça da bu bir sevdâ hâline geldi.
CENÂB-I HAKK’IN VE ÂHİRETİN UNUTULDUĞU HER DEVİR, CÂHİLİYE DEVRİDİR
Allah ve Rasûl’ünden uzak yaşanan her asır, esâsen bir câhiliye asrıdır. İlâhî ve nebevî beyanlarla ıslah olmamış her asrın vahşetleri, birbirine denktir… Zira zamanın, mekânın, hayat şartlarının ve dekorların değişmiş olması, insan tabiatını değiştirmiyor.
Bu dünyadaki her şey fânîliğe mahkûm. Yani ölüm, en büyük hakîkat… O hâlde, inkâr eden kimsenin düşünmesi gerekmez mi; ölüm niye var, ölümün esbâb-ı mûcibesi / varlık hikmeti nedir?..
Reklam
Bugün de dünya, tekrar bir câhiliye devrine döndü. Günümüzde bilhassa iki şeyin tahrip edilmeye çalışıldığını görüyoruz: Birincisi, gönüllerdeki ahiret telâkkisi unutturulmaya çalışılıyor. Bilhassa internet ve televizyonlardaki birtakım menfî programlar, modalar ve aldatıcı reklâmlar, âhireti unutturmak için zihinlere ve gönüllere musallat olmuş durumda. İnsanlar, gelişen teknolojiyle âdeta birer uzaktan kumandalı robota dönüşüyor. Gönüllerdeki mânevî duygular dumura uğruyor. Nefsânî hayat alabildiğine teşvik ediliyor. Bugün insanlık, neredeyse diğer mahlûkât ile yarış hâlinde… Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Andolsun Biz, cinler ve insanlardan birçoğunu Cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla anlamazlar; gözleri vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hattâ daha da şaşkındırlar. İşte asıl gâfiller onlardır.” (el-A’râf, 179)
İkincisi de, “âile hayatım çöksün, hiçbir mes’ûliyeti olmayan bir insan tipi meydana gelsin” isteniyor. Bu şekilde nesli ifsâd etmeye çalışıyorlar. İnsanı diğer mahlûkâtın seviyesine düşürmeye çalışıyorlar. Bugün “hümanizm” adı altında, nefsinin putperesti olan insanlar yetiştirilmeye çalışılıyor.
Ahlâksızlık, iffetsizlik; Allâh’ın haram kıldığı bir ticaret olan fâiz, rüşvet; âile hayatında yaşanan çöküntüler, bize câhiliye devrini hatırlatan günümüzdeki vâkıalar… İffet ve hayâ dibe vurdu. Ticarî ahlâk dibe vurdu. Evlât yetiştirmede mânevî hassasiyetlere riâyet dibe vurdu. Eskiden âile hayatına çok ayrı bir hassasiyet gösterilirdi: -Anne-baba vardı; evlâdını ilâhî bir emânet olarak telâkkî ederdi. -Güngörmüş büyükler vardı; çocuklara tecrübelerini aktararak onların geleceğe emin adımlarla yürümelerini temin ederlerdi. -Mahalle vardı; orada çocuğun yanlış yapmasına müsaade edilmezdi. Bir yaramazlık yapacak olan çocuk, buna uygun ortam bulamazdı. Bugün ise mahalle gitti, güngörmüş büyükler kayboldu. Anne-baba da evlâtları üzerindeki tesirini yitirdi. Anne-babaya saygı ve hürmet bitti. Bugün evlâtlar, sokakların, televizyonun, internetin çocukları hâline geldi.
Yine bugünkü felâketlerden bir diğeri de; Yoga ve Meditasyon Bâtıl Uzak Doğu dinlerinin ibadetleri olan yoga, meditasyon ve benzeri uygulamalar, bizim ülkemizde de pazarlanmaya başladı. Maalesef, İslâmî şuurdan mahrum birçok insanımız, bu tuzaklara düşüyor. Bunların îtikâden son derecede tehlikeli olduğunu dahî bilmiyor. Hâlbuki bir insanın rûhen ve bedenen ihtiyaç duyacağı her türlü şifâ ve rahmet, İslâm’da mevcut.
70 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.