Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Reformasyon Dönemi Siyasal ve Dinsel Düşünce Tarihine Giriş

Kaan H. Ökten

Reformasyon Dönemi Siyasal ve Dinsel Düşünce Tarihine Giriş Sözleri ve Alıntıları

Reformasyon Dönemi Siyasal ve Dinsel Düşünce Tarihine Giriş sözleri ve alıntılarını, Reformasyon Dönemi Siyasal ve Dinsel Düşünce Tarihine Giriş kitap alıntılarını, Reformasyon Dönemi Siyasal ve Dinsel Düşünce Tarihine Giriş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ancak Ortaçağ Kilisesini yalnızca çöküş ve karamsarlık olarak nitelendirmek doğru olmaz. Halk arasında sağlam bir dini inanç ve takva görüldüğü gibi, ıslahat yanlılarının sayısı da az değildir.
Sayfa 73 - Alfa Yayınları
Germenlerin kendi pagan inanışlarını terk edip Hristiyanlığı kabulünde ''Almanların Havarisi'' olarak bilinen ve daha sonra azizlik mertebesine yükseltilmiş olan Bonifatius'un rolü büyük olmuştur. Bonifatius, Anglosakson kökenli olup Germenlerin Hristiyanlaşmasında ana misyonerlik faaliyetlerini yürütmüştür.
Sayfa 62 - Alfa Yayınları
Reklam
Erken dönem Rönesans hareketi, Kilise'ye düşman ya da rakip değil, daha çok din ile yeni estetik anlayışı birbiriyle bağdaştırmaya çalışan bir görünüm sergilemiştir.
Sayfa 86 - Alfa Yayınları
Kral, en büyük toprak sahibi olması sıfatıyla, yüksek aristokrat sınıfından olanlara kendi kraliyet topraklarından muvakkaten toprak devretmek suretiyle onları kendine bağlardı. Zamanla, yukarıda sayılan resmi görevleri de bu bağlamda muvakkaten veya katiyyen devretmeye başlamıştı. Böylece Almanca'da Lehen (leihen'den: ''bir süreliğine vermek'', ''ödünç vermek'') olarak ifade edilen, genel olaraksa Latince'den gelen bir terimle feodalite denilen sistem meydana çıkmıştır.
Sayfa 39 - Alfa Yayınları
Protestanlık sadeliğe, düzenliliğe, kolaya ve basite önem atfeden bir teolojidir.
Sayfa 7 - Alfa Yayınları
Frankların devlet ile Kilise’yi bir İmparatorluk Kilisesi mantığıyla ele alması, Ortaçağ tarihinde Kilisenin rolünü artırıcı ve ortak ve tek bir İmparatorluk fikrini geliştirici bir işlev görmüştür.
Sayfa 25 - Alfa Yayınları
Reklam
1460-1500 yılları arasındaki kırk yılda basılan kitap sayısı, tüm Ortaçağ boyunca yayımlanan kitaplardan daha fazladır. Öte yandan yine Luther'in ''Küçük İlmihal''i on altıncı yüzyılın sonunda en az altı yüz ila yedi yüz bin adet olmak üzere basılıp satılmıştır. Bu yazılı uygarlık tarihinde daha önce görülmemiş bir gelişmedir.
Sayfa 89 - Alfa Yayınları
Ortaçağ düzeninde güç ve kudret, toprağa bağlıydı. Toprak rızkın tek kaynağıydı.
Sayfa 38 - Alfa Yayınları
Kilisenin devletin bir tür ''özel kalem ve evrakı'' haline gelmesi, tüm tasdik, suret ve kayıt işlerinin Kilise üzerinden yürümesi çağa ve Avrupa tarihine damgasını vuran önemli bir kültürel, siyasal ve dinsel gelişme olarak dikkat çekmekte, bazı tartışmalarda bir ''Karolenj Rönesansı''ndan dahi söz edildiği görülmektedir.
Sayfa 29 - Alfa Yayınları
Huizinga'nun deyişiyle ''hiçbir çağ, Ortaçağın son döneminde olduğu kadar ölüm düşüncesi üzerinde bu kadar durmamıştır.''
Sayfa 79 - Alfa Yayınları
Reklam
Hospitalyerlerin en önemli niteliği, hasta bakımı ve sosyal hizmetler verme bakımından modern sayılabilecek şifahaneler kurmuş olmasıdır. Napoleon'un Malta Adası'nı 1798'de fethetmesiyle ortadan kalkan bu tarikat, 1879'da Papa XIII. Leo tarafından yeniden hayata geçirilmiştir. Günümüzde hastaneler ve ibadethaneler kuran bu tarikat halen yaygın bir kabul görmektedir.
Sayfa 53 - Alfa Yayınları
1212-1213'te Fransa'dan hareket eden bir ''ÇOCUK HAÇLI SEFERİ'', Marsilya ve Cenova yolunda büyük bir felakete dönüşmüş ve bu sefere katılan binlerce çocuk ölmüş, pek çoğu İskenderiye'de köle olarak satılmıştır.
Sayfa 50 - Alfa Yayınları
Fransa'da kraliyet otoritesinin yeniden tesisi Kral XI. Louis'nin dönemine rastlamaktadır. Burgund ve Bretagne bölgeleri yeniden Fransa tacı altına girmiş, feodal dönem kalıntısı büyük topraklar Fransa Kralı'na devredilerek, mutlakiyetçiliğin ve daha sonra da Fransız milliyetçiliğinin ilk tohumları atılmıştır.
Sayfa 85 - Alfa Yayınları
Dördüncü Haçlı Seferi, 1202-1204 yılları arasında yapılmışsa da diğer Haçlı seferlerinden en büyük farkı özellikle Fransız asilleri tarafından gerçekleştirilmiş olması ve Venedik ve Bizans'taki rakip prenslerin çabalarıyla doğrudan Konstantinopolis'e karşı yürütülmüş olmasıdır.
Sayfa 50 - Alfa Yayınları
Burjuva kültürünün tam anlamıyla oluşması ve bir sınıf olarak kapitalistin ortaya çıkması için pek çok mücadele ve değişimler, en önemlisi de feodalizmin ahlaki ve uhrevi temelini oluşturan Hristiyanlık ile olan rabıtanın koparılması ya da zayıflatılması gerekmiştir.
Sayfa 81 - Alfa Yayınları
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.